Bütün günü evden yaklaşık 100 metre uzakta bulunan derenin kıyısındaki makiliklerde geçirdik. Sokmamakla birlikte, çok rahatsız edici bir sivrisinek türü bize musallat oldu. Şimdiye değin yaguasa, jejen, marigui, sivrisinek ve sakırga gibi çeşitli böceklere rastladık.
Bigotes, Arganaraz'ın yardımıyla cipi çıkardı ve domuz, tavuk gibi şeyler satınalmak üzere birlikte yola çıktılar.
Bilgi vermek için volculuk sırasında başımızdan geçenleri yazmak niyetindeydim. Bu işi gelecek haftaya bıraktım, o zamana kadar ikinci grubun da bize katılmak üzere burada olacağını umuyoruz.
9 Kasım
Yeni birşey yok. Tumaini ile çevreyi tanıyabilmek için Nacahuasu ırmağı boyunca ilerledik (pek ırmak da denemez, aslında bir dere) fakat kaynağına kadar çıkamadık. Kıyıları sarp kayalık ve bölgenin meskûn olmadığı belli. Uygun bir disiplin tutturulabilirse burada uzun süre kalınabilir. Öğleden sonra yağan bir sağanak bizleri makiden çıkıp eve sığınmaya zorladı. Bedenimden 6 sakırga ayıkladım.
10 Kasım
Pachungo ve Pombo, bolivyah arkadaşlardan Serafin'le birlikte çevreyi tanımaya çıktılar. Bizden biraz daha uzağa gitmişler ve ırmağın dirsek çevirdiği bir yerde, uygun gibi görünen (sayfa 26) bir sel yatağı bulmuşlar. Dönüşte, evin çevresinde dolaşmışlar ve alış-verişe çıkanlarla birlikte dönen Arganaraz'ın şoförü onları görmüş. Onları şiddetle azarladım, yarın makiye taşınmaya ve kampı orada kurmaya karar verdik. Tumaini görünmekten çekinmiyor, onu zaten biliyorlar, çünkü o, kendini çiftlikte çalışan bir işçi olarak tanıtmıştı. Durum büyük bir hızla kötüleşiyor; bakalım adamlarımızın bize ulaşmasına olanak verecek mi? Ancak onlar geldikten sonra rahat edeceğim.
11 Kasım
Geceyi, evin öbür yanındaki yeni kampımızda geçirdiğimiz bugün de, bir yenilik getirmedi.
Sivrisinekler bir felaket, cibinlikli hamağa sığınıyoruz (cibinliği olan yalnızca benim).
Tumaini, Arganaraz'ı ziyarete gitti, ondan tavuk, hindi filan satınaldı. Henüz herhangi bir kuşku uyandırmamış görünüyor.
12 Kasım
Bugün de bir yenilik yok. İkinci grubun altı adamı geldikten sonra yerleşeceğimiz kamp yerini belirlemek için, kısa bir keşif yürüyüşüne çıktık. Seçtiğimiz yer, mezarlıktan birkaç yüz metre uzaktaki bir tepeciğin üstünde ve bir mağaraya yakın. Orasını, yiyecek ve malzememizi saklamak için, mahzen gibi kullanabiliriz. Bize katılacak olan, iki kişilik üç gruptan ilki, nerdeyse bize ulaşıyor olmalı. Dökülen saçlarım, seyrek da olsa uzamaya, akları sararıp kaybolmaya başladı; sakalım da uzuyor, İki aya varmaz, eski halimi alırım.
13 Kasım
Pazar. Birkaç avcı, kampımızın yakınından geçiyor; bunlar Arganaraz'ın ırgatları. Genç ve bekar dağlılar, tam aradığımız gibi ve patronlarından da nefret ediyorlar. Bize, buradan (sayfa 27) 8 fersah ötede, dere boyunda evler ve içinde suyu olan bazı sel yatakları bulunduğunu söylediler. Bugün için hepsi bu kadar.
14 Kasım
Kamp kuralı bir hafta oldu. Pachungo daha alışamamış gibi biraz hüzünlü görünüyor, ama artık kendisini toparlaması gerekir. Tehlikeli olabilecek eşyaları saklamak ve bir tünel açmak için bugün kazıya başladık. Bunu, dallardan kafesler altında gizleyecek ve nemden korumaya bakacağız. Birbuçuk metrelik delik kazıldı bile, tünele de başladık.
15 Kasım
Dehliz içinde çalışıyoruz hep: Sabahleyin Pombo ve Pachungo, öğleden sonra Tumaini ve ben. Saat 6'da, çalışmaya son verdiğimizde 2 metre derinliği bulmuştu. Yarın bitereceğimizi, açıkta kalması tehlikeli olabilecek ne varsa oraya yerleştireceğimizi umuyoruz. Gece yağmur, plastik örtü kısa olduğundan hamağımı ıslattı ve beni kalkmaya zorladı. Yeni birşey olmadı.
16 Kasım
Tünel bitti ve kamufle edildi. Şimdi yolu gizlemek gerekiyor; ne var ne yok taşıyoruz, yarın da girişi dallarla ve balçıkla tıkayacağız. 1 numarayla gösterdiğimiz tünelin planı 1 nolu belge arasında. Başka bir yenilik yok, yarmdan itibaren La Paz'dan gelecek haberleri rahatça bekleyebiliriz.
17 Kasım
Tüneli, ev halkı için ele verici sayılabilecek eşyalar ve konserve olarak saklayacağımız yiyeceklerle doldurduk. Kamuflajı fena sayılmaz.
La Paz'dan haber çıkmadı. Evdeki çocuklar, alış-veriş yaptıkları Arganaraz'la konuştular. Adam, kokain yapımına onların da katıldığını bir kez daha tekrarlamış. (sayfa 28)
18 Kasım
La Paz'dan haber yok. Pachungo ve Pombo, sel yatağında bir keşfe daha çıktılar, ama dilediğimiz kamp yerinin burası olduğuna pek inanmıyorlar. Pazartesi bir de Tumaini ile gideceğiz. Arganaraz, yolu açmak için ırmaktan birkaç taş çıkarmaya geldi ve epeyce durdu. Burada kaldığımızı sezmediğini sanıyorum. Herşey tekdüzelik içinde geçiyor. Sivrisinek ve sakırgalar iltihaplı yaralar açmaya başladı. Şafakta, soğuk iyiden iyiye duyuluyor.
19 Kasım
La Paz'dan haber alamadık. Burada da bir yenilik yok, zamanımız içerde geçiyor. Bugün cumartesi, yörede çok avcı var.
20 Kasım
Marcos ve Rolando öğleyin geldiler. Şimdi 6 kişiyiz. Yolculuk ayrıntılarıyle anlatıldı. Haberi ancak bir hafta önce aldıkları için geç kalmışlar. En kısa yoldan, Sao Paulo'dan geçtikleri için ilk onlar gelmiş. Öteki dört kişiyi bir haftadan önce beklememeliyiz.
Rodolfo onlarla gelmiş, çok beğendim. Herşeyle bağını koparmaya Bigotes'ten daha hazır görünüyor. Papi[4] emirleri hiçe sayıp ona ve Coco'ya benim de orada bulunduğumu söylemiş. Bu, otorite yönünden kıskançlığa yolaçıyor gibi. Manila'ya (Küba) yazdım ve bazı önerilerde bulundum (Belge I ve II). Papi'nin sorularına da cevap verdim. Rodolfo, geriye dönmek üzere, şafakla birlikte yola çıktı.
21 Kasım
Genişleyen grubun ilk günü. Bardaktan boşanırcasrna yağmur yağdı. Yeni yerimize taşınırken sırılsıklam olduk. İşte artık yerleştik. Çadırımız bir kamyon örtüsüymüş, su alıyor, ama yine de biraz koruyor. Hamağımızla naylon örtüsü de (sayfa 29) yanımızda. Birkaç silah daha geçti elimize. Marcos'un bir Garand'ı var, Rolando'ya da depodan bir M-1 verilecek. Jorge bize katıldı ama evde kaldı, çiftliğin onarım işlerini gözetecek. Rodolfo'dan, güvenilir bir tarım uzmanı bulmasını, istedim. Burada kalışımızın olanaklar elverdiğince uzun sürmesi için her çareye başvuracağız.
22 Kasım
Dere yatağını incelemek için Tuma, Jorge ve ben ırmak boyunu (Nacahuasu) izleyerek dolaştık. Dünkü yağmurdan sonra nehir tanınmaz hale gelmişti ve istediğimiz yere varmamız güç oldu. Ağzı iyice daralmış bir su akıntısı, gerekli şekilde düzenlenirse sürekli bir kamp yeri olmaya elverişli. Döndüğümüzde saat dokuzu geçiyordu. Burada bir yenilik yok.
23 Kasım
Can sıkıcı bir ziyaret ya da bir incelemeye çıkan olursa, önceden haber alalım diye, çiftliğe hakim bir yerde, bir gözetleme yeri yaptık. İki kişi taramaya çıkacağına göre geridekilere üçer saatlik nöbet düşüyor. Pombo ve Marcos kamp yerimizden dere yatağına uzanan araziyi iyice taramışlar.
24 Kasım
Pacho ile Rolando, sel yatağım incelemeye gittiler. Yarın dönecekler.
Akşamüstü, Arganaraz'ın iki adamı "gezmeye çıkmışlar", bize de münasebetsiz bir ziyarette bulundular. Bunda bir gariplik yoktu, ama Antonio keşifçilerle gitti. Tuma, evdekilerdendi, o da ortalarda yoktu. Bahane: av.
Bugün Aliocha'nın doğum günü.
25 Kasım
Gözetleme yerinden haber var: Bir cip gelmiş, içinde iki ya da üç kişi oturuyormuş. Sıtma mücadele servisinden olduklarım sonra anladık, bizden kan alır almaz gittiler. Pacho ile (sayfa 30)
Rolando, gece geç vakit döndüler. Haritada gösterilen dereyi bulup incelemişler, sonra ırmağın anakolunu izleyerek terkedilmiş tarlalara varıncaya dek çıkmışlar.
26 Kasım
Bugün Cumartesi, yine kapanacağız. Jorge'ye, atla nehrin yatağında bir keşfe çıkmasını ve sonuna dek gitmesini söyledim. Hayvan burada değilmiş, bir at istemek için 20-25 km uzağa, Don Remberto'ya yaya olarak gitti. Gece dönmedi. La Paz'dan haber yok.
27 Kasım
Jorge daha dönmedi. Bütün gece nöbet tutmalarını emrettim. Fakat 9'da La Paz'dan ilk cip döndü. Coco ile birlikte üç kişi daha gelmişti: Joaquin, Urbano ve bolivyalı bir tıp öğrencisi olan Ernesto. O da bizimle kalacakmış. Coco bir yolculuk daha yaptı; Ricardo, Braulio ve Miguel'den başka, bir de bolivyalı getirdi, İnti, bizimle kalacakmış. Şimdi 12 kişiyiz ve Jorge, çiftliğin efendisi rolünde. Bağlantıları Coco ile Rodolfo sağlıyor. Ricardo can sıkıcı bir haber getirdi. El Chino Bolivya'daymış, beni görmek ve 20 adam göndermek istiyormuş. Yalnız bir sakınca var, Estanislao'ya[5] danışmadan mücadeleye çokuluslu bir nitelik vermek doğru olmayacak. Sonunda şu karara vardık: Santa Cruz'a gidilecek ve Coco onu alıp buraya getirecek. Coco ve öteki cipi alıp La Paz'a kadar uzanacak olan Ricardo şafakta yola çıktılar. Coco giderken Remberto'ya da uğrayacak ve "Jorge'ye ne oldu?" diye, soracak.
Yaptığımız ilk konuşmada, İnti bana, Estanislao'nun gerillalara katılmayacağı kanısında olduğunu, söyledi ama o, bütün bağları koparmaya kararlı. (sayfa 31)
28 Kasım
Jorge, bu sabah da ortaya çıkmadı ve Coco da görünmedi. Sonra geç döndüler, Jorge meğer Remberto'nun evinde kalmış.
Sorumluluk denen şeyi pek bilmiyor. Öğleden sonra bolivyalıları topladım ve peruluların 20 adam göndermek istediklerini söyledim; bunların gönderilmesini hepsi iyi karşıladılar, ama harekat başladıktan sonra gerçekleşmesini istiyorlar.
29 Kasım
Nehrin topografik durumunu ve gelecekte kamp yerimiz olacak ırmak yatağını incelemeye gittik. Grup Tümaini, Urbano, İnti ve benden kurulmuştu.
Nehir güvenli ama kasvetli. Başka bir yer bulmaya çalışacağız, buradan bir saat kadar uzakta bir dere daha olsa gerek. Tumaini düştü, galiba ayağının tarak kemiği kırıldı. Nehiri ölçtükten sonra, akşam kampa döndük. Burada yeni birşey yoktu: Coco, El Chino'yu beklemek üzere Santa Cruz'a gitti.
30 Kasım
Marcos, Pacho, Miguel ve Pombo, daha uzak bir yerde bulunan bir nehri incelemek için çıktılar. Yine çok yağmur yağdı. Evde yeni birşey yok.
Gün, yeni birşey olmadan geçti, fakat akşama doğru Coco, (sayfa 35) Papi ile çıkageldi. Beraberlerinde Alejandro ve Arturo'yu, bir de Carlos adlı bir bolivyalıyı getirmişlerdi. Öteki cip her zamanki gibi yolun üstünde kaldı. Daha sonra doktor Moro'yu,[7] Benigno'yu ve iki bolivyalıyı daha getirdiler. Bunlar Caranavi malikanesinden iki camba[8]. Akşam, herzamanki gibi yolculuktan ve şimdiye dek gelmiş olmaları gereken Antonio[9] ve Felix[10]'den konuşuldu. Papi ile tartışıldı ve onun Renan[11] ile Tania'yı getirmek üzere iki yolculuk daha yapması kararlaştırıldı. Evler ve depolar tasfiye edilecek, Sanchez'e 1000 pesoluk bir yardım yapılacak. Kamyonet onda kalacak, biz de ciplerden birini Tania'ya devredip ötekini alıkoyacağız. İş, silahlan taşımak için yapılacak yolculuğa kalıyor. Ona, göze batacak aktarmalardan kaçınılması için, bütün silahları aynı cipe doldurmasını emrettim. El Chino Küba'ya doğru yola çıktı; çok heyecanlı görünüyor, dönüşte buradan geçmeyi tasarlıyor. Coco, Camiri'den yiyecek getirmek için burada kaldı ve La Paz'a, Papi gilti. Tehlikeli birşey oldu: Valle Grande'dcn bir avcı ayak izlerimizi görmüş, Pombo'nun kaybettiği eldiven tekini bulmuş, ya da birini görmüş olabilir. Bu planlarımızı değiştirmemizi, artık çok dikkatli olmamızı gerektiriyor. Yarın Pombo, avlanmak için kurduğu tuzakları göstermek üzere Antonio ile çıkacak. İnti, bana, buraya gelir gelmez Küba'nın savaşımıza katılması konusunda tartışmalar açan ve Parti'nin bizimle birleşmemesi halinde bizlere katılmayacağını söyleyen öğrenci Carlos hakkındaki kuşkularını anlattı. Rodolfo, böyle şeylerin kötü yorumdan ileri geldiğini söyleyerek "cehenneme kadar yolu var," deyip çıktı.
12
Bütün grubu toplayıp savaşın gerçeklerinden sözettim.(syfa 36) Tek elden yönetim ve disiplin üzerinde ısrarla durdum; değişik bir yol tutmak ve parti disiplinine karşı gelmekle yüklendikleri sorumluluğu bolivyalılara hatırlattım. Atamalar da yaptım: Joaquin'i[12] askeri şef yardımcılığına, Rolando ve İnti'yi komiserliğe, Alejandro'yu harekat şefliğine, Pombo'yu levazım şefliğine, İnti'yi maliyeye, Nato'yu ikmal ve silahlanmaya, Moro'yu geçici olarak tıbbi servise atadım. Rolando ve Braulio, Valle Grande avcısı tuzaklarını kuruncaya ya da Antonio ile keşfe çıkıncaya kadar rahat durmalarını gruba bildirmeye gittiler. Akşam döndüler, tuzak uzakta değilmiş. Avcıyı, bir şişe singani içirip sarhoş etmişler, adam, hayatından hoşnut olarak çıkıp gitmiş. Coco, Caranavi'den gerekli ikmalle döndü, ama Lagunillas'da onu görenler ve bu kadar çok şeyi birden aldığına şaşanlar olmuş.
Biraz sonra da Marcos ve Pombo döndüler. Marcos bir tahta parçası yontarken, kaşının üstünü yaralamış, iki dikiş altılar.
13
Joaquin, Carlos ve Doktor, Rolando'yla Braulio'nun yanına gittiler. Pombo da onlara katıldı, ama aynı gün dönmek emriyle. Yolu kapattım ve nehre ulaşan başka bir yol açtırdım. Bu öyle başarılı oldu ki Pombo, Miguel ve Pacho dönüşte kaybolup aynı yoldan devam ettiler.
Apolinar, birkaç gün Viacha'da, evinde kalacak; konuştuk, ailesine bırakması için biraz para verdik, dilini tutması için de sıkı sıkı uyardık. Coco o akşam bizden ayrıldı, fakat saat 3'e doğru ıslık sesleri ve bir köpek havlaması duyulduğu için alarm verdik; meğer Coco ormanda yolunu kaybetmiş.
14
Bugün de yeni bir şey yok. Valle Grandeli avcı daha önce söylenenin tersine dün kurduğu tuzağı görmek için gelmiş, eve uğradı. Kuşku uyandırmamak için Antonio'ya ormanda açtığımız yolu gösterip ordan geçirmesini, söyledik. (sayfa 37)
15
Yeni birşey yok. İkinci kamp yerine kesin olarak yerleşmek için harekete geçmeye karar verdik (8 kişi).
16
Pombo, Urbano, Turna, Alejandro, Moro, Arturo, İnti ve ben kesin olarak yerleşmek üzere bu sabah yüklenip yola çıktık. Yol üç saat sürdü. Rolando bizimle kaldı. Joaquin, Braulio, Carlos ve Doktor döndüler. Carlos iyi yürüyüşçü ve çalışkan. Moro'yla Turna, nehirde, koca balıkların kaynaştığı bir köşe bulup onyedi tane yakaladılar, doya doya yedik. Moro, balık tutayım derken elini yaralamış. Birinci mahzen bittiğinden, ikinciye uygun düşecek bir yer aradık ve faaliyeti yarın sabaha değin durdurmaya karar verdik. Moro ve İnti avlanmaya çıktılar, geceyi pusuda geçirecekler.
17
Moro'yla İnti, olup olacağı bir yaban tavuskuşu avlamışlar. Biz, Turna, Rolando ve ben ikinci mahzeni kazmaya uğraşıyoruz, belki yarın biter. Arturo ve Pombo radyoyu kuracakları uygun bir yer aradılar ve sonra da, kötü durumda olan yolu açmaya koyuldular. Akşam yağmur yağmaya başladı sabaha kadar da dinmedi.
18
Yağmur bütün gün sürdü, fakat biz mahzene devam ettik; dilediğimiz 2,5 metreye ulaşmamıza az kaldı. Radyo düzeneğini kurmak için tepeyi inceledik. Elverişli gibi görünüyor ama, bakalım uygulamada iyi sonuç verecek mi?
19
Hava yine yağmurlu ve gezintiye çıkma isteği vermiyor, ama ll'e doğru Braulio'yla Nato geldi; nehir derin olmasına karşın, geçilebilirmiş. Tam çıkarken yerleşmeye gelen Marcos (sayfa 38) ve öncüleriyle karşılaştık. Yönetim onda kalacak. Olanaklarına göre üç-beş adam göndermesi emredildi. Yol üç saatten biraz fazla sürdü.
Geceyansına doğru Ricardo'yla Coco döndüler; beraberlerinde Antonio El Rubio (geçen perşembe biletleri alamamışlar) ile kesin olarak bize katılan Apolinar'ı da getirmişler. .Aynça bir kısım işleri çözümlemek için îvan da geldi.
Hemen hemen, uykusuz bir gece geçirdik.
20
Bazı noktalar tartışıldı. Alejandro yönetimindeki ikinci kampta kalacak olan grup geldiğinde, bütün emirler verilmişti. Yol üstünde ateş edilerek vurulmuş ve ayağında bir kement bulunan bir av hayvanı gördüklerini söylediler. Joacjuin bir saat önce oradan geçmiş ama birşey görmemişti. Valle Grande avcısı hayvanı oraya dek sürüklemiş sonra bilemediğimiz bir nedenle kaçıp avı orada bırakmış olacak diye düşündük. Avcıyı yakalayıp getirmeleri için iki kişi gönderdik; arkalarına da bir bekçi taktık. Az sonra, av hayvanının epey zaman önce öldüğünü ve kurtlanmış olduğunu öğrendik, Joaquin de onu görmüş olduğunu hatırladı. Coco ile Loro, avcıyı yakalayıp getirdiler ve hayvanı gösterdiler. Birkaç gün önce vurmuş olduğunu, söyledi. Bu da böylece kapandı.
Coco'nun savsakladığı hâberalmadaki adamla bağlantı kurma işinin bir an önce yapılması ve Megia'nm İvania hâberalmadaki adam arasında bağlantı ajanı olması kararlaştırıldı. Adam, Megia, Sanchez, Tania ve daha seçilmemiş olan Parti temsilcileriyle sürekli bağlantı halinde olacak. Parti temsilcisinin Villamontes'den olması mümkün, ama bir bakalım. Manila'dan telgraf aldık. Monje'nin güneyden geleceğini bildiriyor.
Bir bağlantı sistemi düşündüler ama hoşuma gitmiyor, çünkü bu, arkadaşlarının, Monje'den kuşkulandıklarını açıkça gösteriyor.
Sabah l'de, Monje'nin La Paz'dan hareket edip etmediğini (sayfa 39) bize bildirecekler. İvan becerikli, ama pasaportu düzenli olmadığından birşey yapamıyor; ilk fırsatta bu belgeyi düzene sokmalı. Arkadaşların ellerini çabuk tutmaları için İvan'in Manila'ya yazı yazması da gerekiyor.
Tania talimat almak üzere gelecek; onu Buenos Aires'e göndermeyi düşünüyorum.
Sonunda Ricardo, İvan ve Coco'nun, Camiri'den uçakla gitmelerine, cipin burada kalmasına karar verildi. Döndükleri zaman Lagunillas'a telefon edip burada olduklarını bildirecekler; Jorge, akşam olumlu birşey olup olmadığım soracak ve haber getirecek. Saat 1'de La Paz'la bağlantı kuramadık. Şafakta Camiri'ye doğru yola çıktılar.
21
El Loro, keşifçinin yaptığı planlan bana bırakmadığı için, Yaqui'ye dek yolun nasıl olduğunu bilmiyordum.
Sabah yola çıktık ve rahat bir yolculuk yaptık. Herşeyin ayın 24'üne değin tamamlanması gerek, çünkü o gün yortuyu kutlayacağız. Radyo gereçlerini taşımakta olan Pacho, Miguel, Benigno ve Camba'ya rastladık. Öğleden sonra saat 5'te Pacho ve Camba döndüler; gereçleri getirmediler, çok ağır oldukları için ormanda bir yere saklamışlar. Yarın beş kişi gidip getirecek. Mahzen tamamlandı, yarın da radyonunkine başlayacağız.
22
Radyonun mahzenine başladık. Önce herşey iyi gitti, toprak yumuşaktı, ama biraz sonra, bir kaya tabakasıa rastladık, bu yüzden ilerleyemedik. Radyo takımını ağır olduğu halde oraya kadar taşıdılar, ama benzinimiz olmadığı için deneyemedik. Loro, kart göndermediğini, haberlerin sözlü olduğunu ve yarın gelip kendisi anlatacağını bildirdi. (sayfa 40)
23
Pombo, Alejandro ve ben, soldaki toprak yığınından oluşan yüksekliği keşfe çıktık. Bir yol açmak gerekiyor, fakat olduğu gibi de kullanabileceğimizi sanıyoruz. Joaquin iki arkadaşıyla geldi. Loro gelemeyecekmiş, çünkü domuzun biri kaçmış ve onu aramaya çıkmış. Lagunillaslı'nın hangi yolu tuttuğundan daha haber alamadık.
Öğleden sonra domuz geldi. Hayvan besili ama, içkiler noksan. Loro böyle şeyleri beceremiyor.
24
Noel geldi, sabahlayarak kutlayacağız. İçimizde ilk kez yolculuğa çıkanlar var, bunlar geç döndüler, ama sonunda hep biraraya geldik ve iyi eğlendik; hatta bazıları biraz kaçırdılar. Loro Lagunillaslı'nın yolculuğunun istenen sonucu vermediğini, ancak bir kroki elde ettiğini söyledi; o da çok belirsizmiş.
25
Yine çalışmaya koyulduk, kampa dönmedik. Oraya, bolivyalı doktorun önerisi üzerine C-26 adını verdik. Marcos, Benigno ve El Camba sağdaki dolma araziye gittiler, gece geç vakit döndüler ve yoldan iki saat uzaklıkta kurak bir ova gördüklerini anlattılar; yarın oraya gidecekler. Camba hasta döndü. Miguel ve Pacho sol kısımda yanıltmaya yarayan birkaç yolla, radyonun mağarasına ulaşan bir yol açtılar. İnti, Antonio, Tuma ve ben radyo mahzenine devam ettik; zor ilerliyor, çünkü arazi taşlık. Artçılar kamp yerlerini kendileri düzenliyor ve nehrin iki ucuna hakim bir noktada bir gözetleme yeri yapıyorlar; seçtikleri yer çok iyi.
26
İnti ile Carlos, haritada Yaki diye gösterilen yere değin keşfe çıktılar; iki gün sürecek bir yolculuk. Rolando, Alejandro ve Pombo, çok zor ilerleyen mahzen işinde çalıştılar. Pacho'yla ben, Miguel'in yaptığı yolu görmeye gittik, dolma (sayfa 41) topraktan oluşan yere giden yolu açma çalışmasını sürdürmeye değmez. Mahzene uzanan yol fena değil ve bulunması da zor. İki engerek yılanı öldürdük, bir tane de dün öldürmüştük. Galiba çevrede çok var. Turna, Arturo, El Rubio ve An-tonio ava çıktılar, Braulio ve Nato öbür kampta nöbetçi kaldılar. Loro'nun arabasının döndüğünü anlattılar ve Monje'nin geldiğini bildiren bir yazı getirdiler. Marcos, Miguel ve Benigno, dolma toprak yolu genişletmeye gittiler, akşam da dönmediler.
27
Marcos'u bulmak için Turna ile yola çıktık; sol kıyıdan doğuya doğru inen bir sel çukuruna kadar ikibuçuk saat yürüdük; izleri sürerek dik bir yokuştan indik. Bu yol bizi kampa götürür sanmıştım, ama boş yere saatlerce yürüdük. Saat 5'ten sonra birinci kamp yerinden 5 km uzaklıkta, Nacahuasu'ya vardık, saat 7'de de kampımıza. Marcos'un geceyi orada geçirdiğini öğrendik. Marcos'la yanındakilerin izleyeceği yolu tahmin ettim, ama kimseye birşey söylemedim. Cipi harap durumda bulduk. Loro, yedekparça aramak için Camiri'ye gitmişti. Nato'ya bakılırsa, direksiyonda uyuya kalmış.
28
Urbano ve Antonio beni arıyorlarmış; biz kampa gitmek üzere çıkarken vardılar, Marcos ve Miguel, dolma topraktan yapılmış setten kampa uzanacak yolu yapmaya gittiler. Daha gelmediler. Benigno ve Pombo, beni aramaya çıkmışlar ve tam yolumuzu izlemişler. Kampa vardığımda Marcos ile Miguel'e rastladım; kampa dönememiş ve geceyi dışarda geçirmişler; Miguel bana gösterilen davranıştan yakındı. Yakınma temelde Joaquin, Alejandro ve doktora yöneltiliyordu galiba. İnti ile Carlos döndüler, kimseye rastlayamamışlar. Yalnızca boş. bir ev varmış. Haritada Yaki diye gösterilen yerin burası olmadığı kanısına varmışlar. (sayfa 42)
29
Marcos, Miguel, Alejandro ve ben, durumu daha iyi kavramak için çıplak tepeye gittik. Burası Pampa del Tigre'nin başlangıcı olsa gerek. Yaklaşık 1500 metre yükseklikte bulunan, dorukları çıplak ve eşit yükseklikte sıradağlar. Bu dağlar, Nacahuasu'ya doğru bir eğri çizdiğinden, soldaki toprak seti dinamitle yıkmak gerekiyor.İndik ve kampa biri yirmi geçe vardık, malzemeleri taşımak için 8 kişi gönderildi ama, yine de hepsini getiremediler. El Rubio ile doktor, Braulio ve Nato'nun yerini aldılar, bu sonuncusu gelmeden önce yeni bir yol yaptı, bu yol, birkaç taşla dere üzerinden ve ormandan geçiyor: çakıllı olduğu için ayak izi bırakma tehlikesi yok. Mahzen için çalışılmadı. Loro, Camiri'ye gitmek üzere yola çıktı.
30
Yağan yağmurla ırmak kabarmış olduğu halde, birinci kampı tasfiye etmek için 4 kişi yola çıktı; arkamızda kuşku uyandıracak hiçbir şey bırakmadık.Dışardan haber gelmedi. Altı kişi, iki kez mahzene gittiler ve saklanacak ne var ne yok oraya taşıdılar. Çamur henüz çok yumuşak olduğu için fırının yapımı bitmedi.
31
Saat 7.30'da doktor, Monje'nin geldiğini haber verdi. İnti, Turna, Urbano ve Arturo ile gittim. Karşılaşma dostça, fakat gergin oldu, çünkü benim soramadığım fakat onun cevaplandırması gereken bir soru vardı: "Ne istiyorsun?" Yanında, Pan Divino[13], talimat almaya gelen Tania ile artık bizimle kalacak olan Ricardo vardı.
Monje ile önce şundan bundan konuşmaya başladık, fakat sözü çabucak asıl soruna getirdi. Üç temel şart koşuyor:
1) Parti yönetiminden çekilecek; ama hiç olmazsa Parti'nin tarafsız kalmasını ve kadrosundan bazı kimselerin ayrılıp dövüşe katılmasını sağlayacak. (sayfa 43)
2) Bolivya toprakları üzerinde sürdürülen devrim mücadelesinde, siyasi-askeri yönetim ona verilecek.
3) Kurtuluş hareketlerini desteklemelerini sağlamak için Güney Amerika partileriyle bağlantı kuracak (örnek olarak, Douglas Bravo'yu gösterdi).
Parti sekreteri olarak, birinci nokta kendi bileceği işti. Ama tutumunu çok hatalı bulduğumu da söyledim. Kararsız ve uzlaşmacı. Nedense tarihin, sakat bir tutum olarak mahkum edeceği bir rolü oynamakta direniyor, zaman beni haklı çıkaracak.
Üçüncü noktada, sakınca görmüyorum. Girişimde bulunabilir, fakat başarısızlıkla sonuçlanacağı kesin. Codovila'dan Douglas Bravo'yu desteklemesini istemek, kendi öz partisinde çıkacak bir ayaklanmayı körüklemeyi istemekle birdi. Zaman, burada da hükmünü verecek.
İkinci noktaya gelince: bunu hiçbir zaman kabul edemezdim. Askeri şef bendim ve bu konuda tartışmaya giremezdim. Bu noktada takıldık, tartışma çıkmaza girdi,
Düşünmesine ve konuyu bolivyalı arkadaşlarla da konuşmasına karar verdik. Yeni kamp yerine gittik. Orada bütün arkadaşlarla konuştu. Ve onları bizimle kalmakla, Parti'yi desteklemek arasında bir seçim yapmaya çağırdı; hepsi de kaldılar, galiba buna üzüldü.
Öğleyin şerefe kadeh kaldırdık. O günün tarihi önemine işaret etti. Ben, bu sözlerden yararlanarak bu anı, Murillo'nun yeni bir kıta devrimi çağrısı olarak gösterdim ve devrim karşısında hayatlarımızın hiçbir değeri olmadığını, söyledim.
Fidel, bana ilişikteki mesajı gönderdi.
AYIN ANALİZİ Kübalılargrububaşarıylatamamlandı;adamlarınmoraliyerinde,yalnızufaktefeksorunlarkaldı.Bolivyalılarınsayısıaz,amanitelikolarakiyi.Monje'nintutumu,gerillanıngelişiminigeciktirebilir,amaöbüryandanyararlıdaolabilir:Benipolitiködünlerdenkurtarır.Şimdiyapacağımızşey,başkaBolivyalılarıdagelmesinibeklemek.GuevaraileMauricio[14] veJozamiadlıArjantinlilerlegörüşmek. (sayfa 44)
"Gondola" yi, kalanları da getirmesi için yolladık. Loro daha gelmedi. Irmağımızın vadilerini tırmanma denemeleri yaptık. Yamaçlardan dolaşmamız iki saat, doğrudan tepeye tırmanmamız yalnızca 7 dakika sürdü; bu durumdan savunmada yararlanmalıyız.
Joaquin, geçen günkü toplantıda yaptığım imalardan ötürü Marcos'un gücendiğini söyledi. Onunla bu konuda konuşmalıyım.
13
Marcos'la konuştum. Bolivyalıların önünde eleştirilmiş olmaktan yakındı. Gerekçelerinin hiçbir temeli yok. Heyecanlılığı dikkat çekici. Gerisi belirsiz.
Alejandro'nun kendisini küçük düşürücü sözler söylediğimi ileri sürdü. Konuyu, bu kişiyle birlikte konuşarak aydınlattık; alaylı bir sözü büyüttüğü anlaşılıyor. Marcos biraz duruldu.
İnti ve Moro ava çıktılar, ama elleri boş döndüler.
Katırların ulaşabileceği yere bir mahzen kazmak için ekipler yola çıktılar, ama birşey yapamadılar; bunun üzerine topraktan bir kulübecik yapmaya karar verildi.
Alejandro ve Pombo kampın girişini savunma konusunu incelediler ve siper yerlerini belirlediler, işlerini yarın da sürdürecekler. (sayfa 49)
El Rubio ve Apolinar döndüler, eski kampa Braulio ile Pacho gittiler. Loro'dan haber yok.
14
Marcos, Benigno dışındaki öncüleriyle toprak kulübe yapmak için ırmağa indi. Akşam dönmesi gerekirken yağmur yüzünden, işini bitiremeden geldi.
Joaquin'in yönetiminde bir grup siperlere başladı. Moro, İnti, Urbano ve ben, ırmağın sağında tümseğin üzerindeki mevkimizi çevreleyecek bir yol açmak için çıktık. Fakat yanlış yoldan gittik ve tehlikeli uçurumları aşmamız gerekti. Öğleyin yağmur başladı ve çalışmalar durdu.
Loro'dan haber yok.
15 Ocak
Kentteki kadroya verilecek talimatı kaleme almak için kampta kaldım. Pazar olduğu için yarım gün çalıştık. Marcos ve öncüler toprak kulübenin, artçılar ve merkezdekıler siperlerin yapımını sürdürdüler, Ricardo, Urbano ve Antonio ise dünkü yolu düzeltmekle uğraştılar, başaramadılar, çünkü ırmağa bakan vadi ile tümsek arasında sivri bir kayalık var.
Eski kampa gitmedik.
16
Siper işi sürdürüldü, ama hâlâ tamamlanmadı. Marcos işini bitirdi sayılır, oldukça iyi bir kulübe yaptı. Doktor ve Carlos, Braulio ve Pedro'nun yerini almaya gittiler. Geldiklerinde Loro'nun dönmüş olduğu haberini getirdiler, katırlarla geldiğini ve Aniceto onu karşılamaya gittiği halde, daha kimseye görünmediğini söylediler.
Alejandro'da sıtma belirtileri başladı. (sayfa 50)
17
Durgun bir gün. Birinci hattın siperleri ve küçük toprak barınak bitti.
El Loro yolculukta neler yaptığını anlattı. Neden gittiğini sordum, bu yolculuğu öngörülmüş saydığını anlattı ve orada bir kadına gittiğini itiraf etti. Katır için koşum getirmiş ama onu, ırmak yatağından geçirememiş.
Coco'dan haber çıkmıyor. Kaygı verici olmaya başladı.
18
Güneş, bulutlar arasından yükseldi. Siperleri denetlemeye gitmedim. Urbano, Nato, Doktor (Moro) İnti, Aniceto ve Braulio bir "gondola" oluşturdu. Alejandro kendini pek iyi hissetmediğinden çalışmadı.
Yağmur gecikmedi ve şiddetli yağdı. Loro bu sağanakta koştu geldi, Arganaraz'm Antonio ile konuştuğunu ve çok şeyin farkında olduğunu haber verdi. Kokain de dahil, herşeyde bizlerle işbirliği yapmayı önermiş. Böylece, başka şeyden de kuşkulandığını açıklamış oluyordu. Loro'ya, herhangibir açıklama yapmadan, anlaşmasını emrettim. İşi, cipiyle öteberi taşımak olacaktı. Bize ihanet ettiği takdirde ölümle tehdit etmesini de söyledim. Yağmur yüzünden, ırmak yolunu kesmesin diye Loro hemen yola çıktı.
Saat 8'de "gondola" hâlâ görünmeyince onlara ayırdığımız yemekleri de yiyebileceklerini söyledim; hemen yuttular. Braulio ve Nato birkaç dakika sonra geldiler ve kabaran suların yollarını kestiğini, yola devam edeyim derken İnti'nin suya düştüğünü, tüfeğini kaybettiğini, şimdi de yara yerlerinin sızladığını anlattı. Ötekiler geceyi orada geçirmeye karar vermişler; dönünceye dek onların da çekmediği kalmamış.
19
Gün, kampın savunması ve düzenlenmesi gibi herzamanki işlerle başladı. Miguel, sıtma olduğu hemen anlaşılan ateş (sayfa 51) ve öteki belirtilerle yattı. Bende de, bütün gün bir kırıklık vardı, fakat hastalık belirtisi henüz yok.
Saat sabahın 8',inde geciken dört kişi, bolca tatlı mısırla (choclo) geldiler. Geceyi bir ateş başında çömelerek geçirmişler. Tüfeği bulabilmemiz için ırmağın alçalmasını bekleyeceğiz.
Saat 4 sularında, öbür kampta nöbeti devralmak üzere Rubio ve Pedro gittikten sonra Doktor geldi ve öbür kampa polis geldiğini bildirdi. Teğmen Fernandez ve dört sivil polis, kiraladıkları bir ciple kokain yapımevini aramaya gelmişler. Yalnız evi aramışlar ve dikkatleri lambalarımız için aldığımız ve mahzene götürmediğimiz karbür gibi şeylere takılmış. Loro'nun tabancasını almışlar, fakat mavzeri ve 22'liği bırakmışlar. Arganaraz'ın 22'liğini de, Loro'nun bunu görmesini sağlayacak biçimde almışlar; gitmeden önce de, herşeyin farkında olduklarını ve bizleri gözetlediklerini söylemişler. Teğmen Fernandez, tabanca için, El Loro Camiri'den geçerken, "ses çıkarmadan gelip beni görsün ve istesin" demiş, "Brezilyalı" hakkında bilgi almaya çalışmış.
El Loro'ya, Valle Grande'lilere ve Arganaraz'a gözdağı vermesini emrettim; çünkü bu casusluk, bu gammazlık ancak onların işi olabilir. Ayrıca tabancasını islemek bahanesiyle de Camiri'ye gitmesini ve Coco'yu bulmaya çalışmasını istedim (Coco'yu yakalamış olmalarından korkuyorum); artık olanaklar elverdiğince ormanda yaşamaları gerekiyor.
20
Mevzileri denetledim ve dün gece anlatılan planın uygulanması için gerekli emirleri yazdırdım. Plan, ırmağa yakın bir kesimin en seri biçimde savunulması temeline dayanıyordu. Bu bölge, artçıların bulunduğu yerle birleşen ve öncülerden bazılarıyla birlikte, ırmağa paralel yollardan saldırıya geçilmesini sağlayan öteki bölgeyle bağlantılı.
Birkaç deneme yapmaya niyetliydik, fakat birinci kampta durum gittikçe kötüleşiyor. Durmadan etrafa ateş eden eli (sayfa 52) M-2'li bir gringo belirmiş; Arganaraz'ın "arkadaşı" imiş ve onun evine on günlüğüne misafirliğe gelmiş. Keşif grupları gönderecek ve kampı Arganaraz'ın evinin yakınına taşıyacağız. Ama, biz bölgeden uzaklaşmadan önce birşey patlak verirse, neler yapabileceğimizi de göstereceğiz. Miguel'in ateşi hâlâ düşmedi.
21
Ufak bir çarpışma denemesi yaptık, aksaklıklar var ama genellikle iyi, en zayıf noktamız, geri çekilme, buna biraz çalışmalıyız.
Daha sonra, gruplar görevlerine döndüler; Braulio ile gidenler batıya doğru ırmağa paralel bir yol açacaklar, Rolando ile gidenler aynı işi doğuya doğru yapacaklar. Pacho bir dinlenme merkezi kurmayı denemek için çıplak tepeye, Marcos ve Aniceto da, Arganaraz'ı gerektiği gibi gözetleyebileceğimiz bir yol bulmaya gittiler. Marcos'dan başka herkes saat 2 de dönmüş olmalıydı. Yollar tamamlandı, ulaşım da sağladı. Marcos erken döndü, yağmur görüşü engelliyormuş.
Pedro ile Coco, Benjamin, Eusebio ve Waller adlı üç yeni gönüllüyle döndüler. Birincisi Küba'dan geliyor ve silah bilgisi olduğundan öncü güce girecek, öbür ikisi artçı güce. Mario Monje bu üç kübalıyla görüşmüş ve gerilla birliğine katılmaktan vazgeçirmeye çalışmış. Monje, parti yöneticiliğinden istifa etmek şöyle dursun, üstelik Fidel'e, ilişikteki belge D-IV'ü göndermiş. Tania'dan yola çıktığına ve İvan'ın hasta olduğuna ilişkin iki satır aldım. İvan da yazmış (İlişikte D-V).
Akşam, bütün grubu topladım ve belgeyi okudum; a ve b noktalarındaki hatalara işaret ederek bazı eleştiriler de yaptım. Etkili oldu sanırım. Yeni gelen üç kişiden ikisi güçlü kuvvetli ve aklı başında kimselere benziyor. En gençleri sağlıklı bir köylü. (sayfa 53)
22
Onüç kişilik bir "gondola", Pedro ve El Rubio'dan nöbeti almaya giden Braulio ve Walter'le birlikte yola çıktı. Öğleden sonra döndüler, ama hepsini taşıyamamışlar. Orada herşey yolunda gidiyormuş. Dönüşte El Rubio düşmüş; tehlikeli sonuçlan olmadı, ama görülecek şeymiş.
Fidel'e durumu anlatmak ve posta kutusunun işleyişini denetlemek için belge 3'ü yazdım. Ayın 25'inde Camiri'deki randevusuna gelirse, bunu Guevara ile La Paz'a gönderirim.
Kent kadroları (D-III) için yazılı talimat düzenledim. Herkes eşya taşıdığından kampta çalışma yapılamıyordu. Miguel'in durumu düzeliyor, ama bu kez Carlos'un ateşi yükseldi. Bugün iki yaban tavuskuşu avladık; bir hayvancık daha tuzağa düşmüş, ama tuzak onun ayağını kırdığından kurtulup kaçmış.
23
Kamptaki işler ve yapılması gerekli birkaç keşif bölüşüldü: İnti ve Rolando, gerektiği zaman Doktor'un bir yaralıyla gizlenmesine elverişli bir sığınak aramaya koyuldular. Marcos, Urbano ve ben, Arganaraz'ın evini gözetlememize yarayacak bir yer bulmak için karşıki tepeyi incelemeye gittik. Oldukça iyi bir yer bulduk.
Carlos'un hâlâ ateşi var, tipik sıtma.
24
"Gondola" yedi kişi olarak yola çıktı; eşya ve mısır alıp erkenden döndü; bu kez ıslanan Joaquin olmuş ve tüfeğini kaybetmiş, ama sonra bulmuş. Loro döndü ve saklandı bile. Coco ve Antonio hâlâ dışardalar. Yarın ya da öbür gün Guevara ile geleceklermiş.
Mevzilerimizi savunmak zorunda kaldığımızda, düşman askerlerini kuşatmamıza yarayacak yollardan birini onardık. Akşam da, geçen gün yaptığımız tatbikatı gözden geçirdik ve yanlışlarımızı düzelttik. (sayfa 54)
25
Bize saldıracak olanların arkamıza ulaşacağı yolu incelemek için Marcos'la yola çıktık. Oraya ancak bir saatte varabildik, fakat yer çok iyi.
Aniceto ve Benjamin, vadideki Arganaraz'ın evine hakim olan tepedeki iletişim merkezini denemek için çıktılar, fakat yollarını kaybettiler. Bu yüzden iletişim sağlanamadı; bir daha denemeli. Öteberimizi koymak için bir mahzen daha kazmaya başladık. Loro geldi, öncülere katıldı. Arganaraz'la konuşmuş ve kendisine söylediklerimi tekrarlamış. Adam, Valle Grandeliyi bizi gözetlemesi için gönderdiğini kabullenmiş, fakat bizi ele verenin kendisi olduğunu inkar etmiş. Coco, Alganaraz'ın casus olarak gönderdiği Valle Grande'liyi kovdu. Manila'dan mesaj aldık, mektup ulaşmış; Kolle oraya gidecekmiş, Simon Reyes onu orada bekliyormuş. Fidel, onları dinleyeceğini, fakat sert davranacağını bildiriyor.
26
İkinci mahzeni kazmaya daha yeni başlamıştık, Guevara ile Loyola'nın geldiğini haber verdiler. Saat 12.00'de oraya ulaştık. Bizi bekledikleri orta kamptaki ufak eve gittik.
Guevara'ya şartlarımı açıkladım: Grubun dağıtılması, rütbe zihniyetinin kaldırılması, henüz bir siyasi örgüt bulunmadığından, ulusal ya da uluslararası görüş ayrılıkları etrafında hertürlü polemikten kaçınılması. Herşeyi gösterişsizce kabul etti. Böylece bolivyalılarla soğuk bir başlangıçtan sonra dostça bir ilişki kuruldu.
Loyola'yı beğendim. Genç ve tatlı bir kız. Ama onda büyük bir kararlılık seziliyor. Gençlik kolundan atılmak üzere, ama şimdilik istifa etmesini sağlamaya çalışıyorlar. Kadro hakkında ona talimat ve bir de belge verdim; bundan başka, 70.000 pesoya ulaşan harcamaları da ödedim. Bundan böyle para konusunda dikkatli olmalıyız.
Örgüt ağının şefliğine Dr. Paraja'yı getireceğiz, Rodolfo da 15 gün sonra bize katılacak. (sayfa 55)
İvan'a bir mektup (D-VI) ve talimat gönderdim.
Coco'ya, cipi satmasını, ama buna karşın çiftlikle ilişki kurmasını emrettim. Saat 7'ye doğru, karanlık basarken ayrıldık. Sabahleyin yola çıkacaklar ve Guevara 14 Şubatta bize katılmaya gelen dört kişilik grupla birlikte dönecek. Bazı bağlantılar kurması gerektiği için daha önce gelemezmiş. Şimdi yortu olduğundan adamları da bulamazmış.
Daha güçlü radyo vericileri gönderilecekmiş.
27
Ne var, ne yok hepsinin taşınması için kalabalık bir "gondola" gönderdik, fakat hâlâ birşeyler kalmış. Coco ve habercilerin gece yola çıkmaları gerekti. Onlar Camiri'de kalacaklar ve Coco, şubatın 15'inden sonra cipi satmak üzere Santa Cruz'a gidecek.
Mahzeni kazmayı sürdürdük. Vahşi bir hayvan tuzağa yakalandı. Yolculuk için kumanya hazırladık. Coco döndükten sonra yola çıkmayı düşünüyoruz.
28
"Gondola" eski kampı boşaltmaya uğraşıyor. Valle Grandeli'yi mısır tarlalarında dolaşırken görmüşler, fakat kaçmış. Çiftlik hakkında bir karara varmamız gerektiği artık anlaşılıyor.
Yiyecek ve cephane ikmali tamamlandı sayılır: on günlük bir yola yetecek kadar, Yolculuğun tarihini de belirledik: Coco'nun dönüşünden bir ya da iki gün sonra ya da 2 Şubatta.
29
Aşçı, avcı ve nöbetçilerden başka herkes için aylak birgün.
Öğleden sonra Coco geldi. Santa Cruz'a değil Camiri'ye gitmiş. Loyola La Paz'a uçakla, Moises de otobüsle Sucre'ye (sayfa 56) hareket etmişler. Pazarı bağlantı günü olarak kararlaştırmışlar.
Bu durumda 1 Şubatta yola çıkacağız.
30
Oniki kişilik "gondola" mız bol yiyecek getirdi; geride beş kişinin taşıyabileceği kadar yük kalmış. Birşey avlayamadık.
Öteberimizi koyacağımız mahzen bitti, ama hiç de iyi olmadı.
31
Kampta son gün. "Gondola" eski kampı boşalttı ve nöbetçiler de çekildiler. Antonio, Nato, Camba ve Arturo burada kalacaklar. Talimat şöyle; en geç her üç günde bir ilişki kurulacak; dört kişi bir arada oldukça, en az iki kişi silah taşıyacak ve her an tetikte beklenecek; yeni gelenler olursa talimata uygun eğitilecekler, ama zorunlu olandan fazla şey öğrenmeyecekler; kampta özel öteberi bulundurulmayacak ve bütün silahlar kılıflara sarılıp ormanda bir yere saklanacak; paralar sürekli olarak kampta ve birinin üstünde kalacak; yollar ve civar ırmaklardaki keşifler sürdürülecek. Ani bir çekilme durumunda, Antonio ile Arturo, Arturo'nun kazdığı mahzene gidecekler; Nato ve Camba ırmak tarafından gerileyecekler ve içlerinden biri yarın kararlaştıracağımız yere durumu açıklayıcı bir haber bırakacak. Sayıları 'dördü aşarsa, birkaçı yedek mahzenle ilgilenecek.
Herkesi toplayıp konuştum ve yürüyüşle ilgili son emirlerimi, Coco'ya da son talimatı verdim (D-VII).
Yalnızca merkez grup ırmağı aştı. El Rubio ve Doktor bize yardım ettiler. Nacahuasu'nun ağzına varacağımızı umuyoruz. Adamlardan üçü yüzme bilmiyorlardı ve yükümüz de fazlaydı. Akıntı bizi bir km kadar sürükledi ve sal orayı aşamaz oldu. Onbir kişi bu kıyıda kaldık; yarın El Rubio ve Doktor geçişlere tekrar yardım edecekler. Dört atmaca avladık ve umduğumuzdan da güzel bir yemek yedik. Herşey ıslandı, çünkü hava çok nemli. Çocukların morali bozuk. Miguel'in ve daha birçoğunun ayaklan şişti.
16
Atı yemeye karar verdik, çünkü yeterli beslenemediğimiz için sağlığımız bozuluyor. Miguel, İnti, Urbano ve Alejandro'da hastalık belirtileri başladı bile. Ben de çok dermansızım. Joaquin ve adamlarının ırmağı aşacağını sanmıştık, aşamadılar. Doktor ve El Rubio onlara yardıma gittiler, ama akıntıya kapılıp sürüklendiler ve gözden kayboldular: Joaquin, aramaya çıkma izni istedi, verdim fakat akıntıya uyup giderken o da onların izini kaybetti. Onlara yetişmeleri için bu kez Pombo ve Tuma'yı yolladım. Ama bulamadılar ve akşama döndüler. Saat 17'de at şöleni başladı. Yarın bunun sonucu belli olur. Rolando'nun bugün kampa varmış olduğunu sanıyorum.
32 numaralı mesajı deşifre edebildik. Bir bolivyalı bize katılmaya geliyormuş, bir miktar da glucantine ile haşarat ilacı (leismania) gönderiyorlarmış. Şimdiye dek bunlara sahip değildik.
17
Silahlı çatışma başlamadan bir trajedi daha yaşadık. Joaquin öğleye doğru geldi; Miguel ve Turna ona güzel bir porsiyon et götürmeye gitmişlerdi. Serüven ciddiydi. Salı zaptedememişler ve sal bir girdaba kapılıp, anlattıklarına bakılırsa birkaç kez devrilinceye kadar sürüklenmiş. Sonuç, birçok sırt çantası, hemen hemen bütün kurşunlar, 6 tüfek ve bir insan (sayfa 76) kaybı. Carlos, Braulio ile birlikte bir girdaba kapılmış. Braulio kıyıya ulaşmayı başarabilmiş ve Carlos'un çaresizce akıntıya kapılıp gittiğini görebilmiş, Joaquin bütün takımlarıyla daha ileride kıyıya çıkmış, fakat Carlos'un sürüklendiğini görmemiş. Şimdiye kadar artçı güçteki bolivyalıların en iyisi oydu; disiplinli, ağırbaşlı ve şevkliydi.
Kaybolan silahlar şunlar: Braulio'nun Brno'su, Carlos ve Pedro'nun 2 M-1'i, Abel, Eusebio ve Polo'nun 3 mavzeri. Joaquin, El Rubio ve Doktoru karşı kıyıda gördüğünü, onlara ufak bir sal yapıp geçmelerini emrettiğini söyledi. Saat 14'te göründüler, çıplaktılar ve El Rubio yalınayaktı. Serüvenlerini ve çektikleri sıkıntıları anlattılar. Sal ilk anaforda parça parça olmuş. Yakına, bizim kıyıya çıktığımız yere ulaşmışlar.
Biz yarın erken saatte yola çıkacağız, Joaquin ise öğleyin çıkacak. Yeni haberlerin ulaşacağını sanıyorum. Joaquin'in adamlarının morali iyi görünüyor.
18
Erkenden yola çıktık; Joaquin de yediklerimizden kalan yarım atı hazırlayacak ve gücünü toplar toplamaz yola çıkacak.
Adamlarımız, atın hepsini yiyip bitirmek istiyorlardı; birazını saklamalarını sağlamak için epeyce uğraştım. Öğleye doğru Ricardo, İnti ve Urbano geride kaldılar. Kamp yerinde, istemememe karşın, onları beklemek zorunda kaldık. Zaten güç ilerliyorduk. Saat 14.30'da Urbano, Ricardo'nun vurduğu bir dişi geyikle çıkageldi. Bol bol yedik ve bu sayede biraz at pirzolası ayırabildik. Saat 16.30'da vardığımız yer, mola yerimiz olması gerekirken, kaldık ve uyuduk. Gecikenler var, homurdananlar da çok: Chinchu, Urbano ve Alejandro.
19
Sabahleyin, önce iyi yol aldık ve kararlaştırdığımız gibi saat 11'de mola verdik. Fakat, Ricardo, Urbano ve bu kez Aleandro (sayfa 77) yine geciktiler. Saat 13'te yetiştiler, ama bir de dişi geyik getirdiler. Joaquin de onlarla birlikte geldi. Joaquin ile El Rubio ağız kavgasına başladılar, araya girmem gerekti ve haklıya haksıza bakmayıp El Rubio'yu sertçe azarladım.
Akarsu yönünde yola devam etmeye karar verdim ama havada bir uçak dönüp duruyordu. Pek hayra alamet değil. Merkez kamptan haber çıkmayışı da kaygı verici. Yol daha uzun sürecek sanmıştım, ama çocukların gevşekliğine karşın, saat 17.30'da vardık. Bizi El Chino ile gelen perulu doktor El Negro ve radyo teknisyeni karşıladılar. Benigno'nun yemeği hazırladığını ve bizi beklediğini haber verdiler. Guevara'nın iki adamı kaçmışlar ve çiftliğe polis gelmiş. Benigno, yiyecek yüklenip bizi karşılamaya geldiğini ve üç gün önce Rolando ile karşılaştığını anlattı.
İki günden beri buradaymış ve küçük uçağın üç gündür buralarda dolaştığını görerek ordunun ırmak yönünden gelebileceğinden korkup daha ileriye gitmemiş. El Negro, 6 kişinin çiftliğe saldırdığına tanık olmuş. Ne Antonio, ne Coco oradaymışlar; Coco, Guevara'nın öteki adamlarını almak üzere Camiri'ye ve Antonio da, iki kişinin kaçtığını Guevara'ya haber vermeye gitmişler. Marcos'dan, serüvenini kendine özgü bir biçimde anlatan bir yazı (D-VIII) aldım; açıkça yasakladığım halde çiftliğe gitmiş. Antonio'dan da durumu anlatan iki mektup aldım. (D-IX ve D-X)
Fransız, El Chino ile arkadaşları, El Pelado, Tania, Guevara ve grubunun bir kısmı şimdi üsteler. Fasulyalı ve geyikli pilavla iyice karnımızı doyurduktan sonra Miguel, yine sallana sallana gelen Chinchu'yu kaybetmiş olan Joaquin'i aramaya gitti. Ricardo ile döndü, Joaquin de sabah erken çıkageldi ve böylece hepimiz toplanmış olduk.
20
Saat onda hızlı bir yürüyüşle yola çıktık. Benigno ve El Negro önden gidiyor, Marcos'a .yazdığım mesajı götürüyorlardı. Bu mesajda kendisinin savunma işleriyle uğraşmasını (sayfa 78) ve yönetim işlerini Antonio'ya bırakmasını emrediyordum. Joaquin, acele etmeden dere girişindeki izlerimizi sildikten sonra yola çıktı. Yanında yalınayak üç adam var. Mola vermiştik, saat 13'te Pacho, Marcos'un bir mesajını getirdi. Benigno'nun anlattıklarının devamını bildiriyordu. İşler çatallaşıyor: 60 asker Valle Grande yolunda bekliyorlarmış ve Guevara'nın adamı olan bir habercimizi, Salustrio'yu yakalamışlar. Bir katırımızı almışlar, ciplerden biri de kayıpmış. Küçük evimizi bekleyen Loro'dan haber yok. Orada bir ayı avladığımız için Ayı adını yerdiğimiz kampa ne yapıp yapıp varacağız. Miguel ve Urbano'yu yemekleri hazırlamak üzere gönderdik, hepimiz çok acıkmıştık. Biz oraya karanlık basarken vardık. Orada Danton, El Pelao, Tania ve yiyecekleri taşıyıp kampı boşaltmak için "gondola" olarak kulandıkları bir grup bolivyalı vardı. Rolando'yu, araç ve gereci almaya göndermişler. Bir bozgun havası esiyordu. Biraz sonra, yeni katılan bir bolivyalı doktor, Marcos ve Antonio'nun Rolando'yu su başında beklediklerini bildiren bir mesaj getirdi. Aynı aracıyla ben de onlara bir mesaj yolladım, savaşın silâhla kazanıldığını, hemen kampa çekilmelerini ve orada beni beklemelerini söyledim. Bir keşmekeş ki, hiç kimse ne yapacağını bilmiyor.
El Chino ile bir öngörüşme yaptık. On ay süreyle her ay 5000 dolar istiyor. Havana'da bu noktada benimle anlaşmasını söylemişler. Bir de mesaj getirmiş, çok uzun olduğu için Arturo deşifre edemedi. Ona önerisini altı ay içinde dağa çıkmaları koşuluyla kabul ettiğimi söyledim. Yönetimindeki on-beş kişiyle Ayacucho bölgesinde mücadeleye başlayacaklarını söyledi. Ayrıca şimdi beş kişi, ilerde savaş denemesi geçiren silahlı onbeş kişi daha yollamayı da kabul ettim. Karşılığında orta güçte (40 mil) çok sayıda radyo istedim. Aramızda bir kod üzerinde anlaşıp sürekli bağlantı halinde kalacağız. Çok heyecanlı bir durumu var.
Rodolfo artık eskimiş olan bir yığın haber getirmiş. Loro'nun döndüğü ve bir askeri öldürmüş olduğu öğrenildi. (sayfa 79)
21
Günü El Chino, Fransız, El Pelao ve Tania ile bazı noktaları açıklığa kavuşturmak amacıyla tartışmakla geçirdim. Fransız, Monje, Kolle, Simon Reyes vs. konusunda bazı haberler getirmiş; ama bunları daha önce duymuştum. Bize katılmaya gelmiş fakat Fransa'ya dönüp destek örgütlerinden bir ağ kurmasını ve geçerken Küba'ya da uğramasını söyledim. İşine geldi, evlenmek ve bir çocuk sahibi olmak istiyormuş. Bolivya'nın kurtuluş hareketine uluslararası bir yardım kampanyası açmaları için Sartre ve B. Russel'a mektup yazmalıyım. Bize öncelikle para, ilaç ve elektronik malzeme sağlayacak bir arkadaşla konuşmalı, bir elektrik mühendisi ve gerekli araçları gönderebilecek birini bulmalıyım,
El Pelao emrime girmeye hazır. Şimdilik Jozamy, Gelman ve Stamponi gruplarıyla aramda bağlantı ajanlığı yapmasını ve çalışmaya başlamak üzere şimdiden beş adam göndermesini söyledim. Mario Rosa Oliver ile ihtiyara uğrayıp selam da götürmeli. Bize göndermesi için 500, kendisine de harcırah olarak 100 peso verecekler. Bu önerimi kabul ettiği takdirde, Arjantin'in kuzeyinde incelemelere başlaması gerekir.
Tania bağlantıları kurmuş, adamlar gelmişler. Dediğine bakılırsa, buraya kadar ciple gelmişler ve bir gün kalmak niyetindeymişler. Fakat işler sarpa sarmış. Jozamy ilk kez kalamamış, ikincisinde de, Tania burada olduğu için bağlantı kuramamış. İvan'dan hoşgörüyle sözediyor. Neden olduğunu anlayamadım. Loyola hesabı göndermiş; 9 Şubata değin (1500 dolar). Ayrıca gençlik kolu yönetiminden ayrıldığını da bildiriyor. İvan'dan iki açıklama aldık. İlki önemli değil, bir askeri kolejin de fotoğraflarını eklemiş. İkincide de kayda değer birşey yok. Önemli olan şifreli (D-XIII) mesajı deşifre edememesi. Antonio'dan da tutumunu özürlü gösteren bir yazı aldık (D-XII). Radyoda yeni bir kayıp bildiriliyor, sonra da yalanlanıyor, bu da Loro'nun doğru söylediğini kanıtlıyor. (sayfa 80)
22
(.....)[20] de, kampı (...) bırakıp, iyi koruyamadığımız (...) biraz yiyecekle yola çıktık. Aşağıya öğleyin vardık ve ziyaretçilerle birlikte 47 kişi olduk.
İnti geldiğinde, Marcos'un yaptığı bir yığın hatayı açıkladı. Parladım ve Marcos'a bu söylenenler doğruysa, gerilladan kovulacağını söyledim; bunu yapacağımıza kendisini kurşuna dizmemizi söyledi.
Irmağın başında beş kişilik bir pusu kurulması ve Antonio'nun yönetimindeki Miguel ve Loro'dan oluşan üç kişilik grubun keşfe çıkması emrini verdim. Pacho, Arganaraz'ın evine bakan kurak tepedeki gözetleme yerine gitmişti, fakat birşey görememiş. Keşifçiler akşam döndüler, onlara sert bir uyarıda bulundum. Olo'nun tepkisi taşkın oldu ve kendini savundu. Toplantı zamansızdı, gürültülü geçti, iyi sonuç da vermedi. Olaylar Marcos'un söylediği gibi gerçekleşmemiş olsa gerek. Rolando'yu, adamların sayısı ve bölünmeleri işini çözümlemek için gönderdim. Çünkü merkezi grupta bulunan bizler, 30' dan fazla insan, açlık çekiyorduk.
23
Savaş harekatıyla geçen bir gün. Pombo, yukarda kalan birkaç eşyayı taşımak için bir "gondola" düzenlemek istedi, karşı çıktım ve Marcos'un yerine biri gelinceye değin kalmasını söyledim. Saat'8 de, Coco, koşa koşa ordunun bir kısmının pusuya düştüğünü haber vermeye geldi. Sonuç şimdilik 60 milimetrelik 3 havantopu, 16 mavzer, 3 BZ, 3 USİS, bir 30'luk, iki radyo, bir yığın bot vs, 7 ölü, 14 sağlam tutsak, 4 yaralı. Ama yiyecekleri elegeçiremedik. Nacahuasu'nun iki ucundan ilerleyip, merkezde, tek. noktada birleşmeyi öngören hareket planı da elimize geçti. Adamları hemen karşı tarafa geçirdik, Marcos'u ve aşağı yukarı tüm öncüleri harekat yolu üzerine koydum; merkez ve artçıların bir kısmı savunma için kaldılar, Braulio ise öteki harekat yolunun ucunda (sayfa 81) pusuya yattı. Geceyi böyle geçireceğiz, bakalım yarın o ünlü rangerlar gelecek mi? Tutsak düşen bir binbaşı ve bir yüzbaşı bülbül gibi konuştular.
El Chino'nun getirdiği mesajı deşifre ettik. Debray'in yolculuğundan, El Chino'nun topladığı 60 000 peso yardımın bize gönderileceğinden sözediyor ve neden İvan'a yazmadıklarını açıklıyor.
Sanchez'den Mito'yu bazı yerlere yerleştirme olanakları hakkında bilgi veren bir yazı aldım.
24
Toplam ganimet şunlar: 16 mavzer, 64 obüsüyle 3 havan topu, 2 BZ, 2000 mermi, herbiri 2 şarjörlü 3 USİS, 2 şerit mermiyle bir 30'luk. 7 ölü ve 14 tutsak var. Bunlardan dördü yaralı. Marcos'u keşfe yolladık, ama bir sonuç vermedi. Uçaklar şimdi evimizi bombalıyorlar.
İnti'yi tutsaklarla son kez konuşmaya gönderdim. Giysilerinden işimize yarayanları çıkartıp alıkoyduktan sonra salıverecek. İki subayla ayrıca konuşuldu, onlar da giyinik gittiler.Binbaşıya, ölülerini aldırması için 27 Mart öğleye değin süre verdik ve burada kaldığı taktirde bütün Lagunillas bölgesi için bir ateşkes önerdik. Fakat ordudan istifa edeceği cevabını verdi. Yüzbaşı, orduyu bırakmışken, bir yıl önce, partinin isteğiyle döndüğünü ve Küba'da okuyan bir kardeşi olduğunu söyledi. Bundan başka bizimle işbirliği yapmaya hazır iki subayın daha adlarını verdi. Uçaklar bizi bombalamaya başlayınca müthiş bir korkuya kapıldılar. Yalnız onlar değil, bizden de iki kişi: Raul ve Walter. Bu sonuncusu pusuda da çok gevşek davranmış.
Marcos çevreyi taradı. Kimseye rastlamamış, Nato ve Coco, işe yaramaz birkaç kişiyle "gondola"ya gittiler, ama adamlar yürümek istemedikleri için onları geri göndermişler. Bu adamlara yol vermeli. (sayfa 82)
25
Gün, olaysız geçti. Leon, Urbano ve Arturo, ırmağın her iki kıyısına da egemen olan bir noktaya gözlemciliğe gittiler. Öğleyin Marcos pusudaki yerinden çıktı ve herkes asıl pusunun bulunduğu yerde toplandı. Saat 18.30'da, bütün gerillacıların önünde, yolculuğun ve anlamının bir analizini yaptım. Marcos'un hatalarını eleştirdim ve onu görevinden alıp öncü gücün önderliğine Miguel'i getirdim. Ayrıca Paco, Pepe, Chingolo ve Eusebio'ya, çalışmadıkları taktirde kendilerine yemek ve sigara verilmeyeceğini ve eşyalarının alınıp ihtiyaç sahiplerine dağıtılacağını duyurdum. Kolle'nin gelip görüşmek istediğine de işaret ettim; burada bulunan gençlik kolu üyelerinin kovulmasının sözkonusu olduğu şu sırada bu geliş çok isabetliydi. Önemli olan olaylar, olaylarla doğrulanmayan sözler boş. Eğitime ve ineğin aranmasına başlamalarını söyledim.
Pedro ve Doktor'la konuştum, onlara, gerillacı niteliğini yarı yarıya kazanmış olduklarını müjdeledim, aynı şeyleri Apolinar'a da tekrarlayarak moralini yükselttim. NValter'i, yolculukta kendini koyvermesi, savaştaki tutumu ve uçakları görünce korkuya kapılması nedeniyle eleştirdim. Hiçbir tepki göstermedi.
El Chino ve El Pelado ile bazı ayrıntıları belirttik ve Fransız'a da durumun sözlü bir açıklamasını yaptım.
Toplantıda gurubumuza "Bolivya Ulusal Kurtuluş Ordusu" adım verdik. (Çatışma hakkında bir bildiri yayınlayacağız.)
26
İnti, Antonio, Raul ve Pedro, erkenden Tikucha bölgesinde bir inek bulmaya çıkmışlar, fakat, buradan 3 saat uzaklıkta askerlere rastlayınca görünmeden dönmüşler. Çıplak bir tepede mevzi aldıklarını ve parlak damlı bir evden sekiz askerin çıktığını gördüklerini anlattılar. Yaki dediğimiz ırmağın hemen yakınındaydılar. Marcos'la konuştum, onu artçılara (sayfa 83) katılmaya gönderdim. Ama, davranışının düzeleceğini sanmıyorum.
Ufak bir "gondola" yapıldı, eski nöbetçiler yine yerlerini aldılar. Arganaraz'ı gözlediğimiz yerden 30-40 askerin ve bir helikopterin indiğini gördük.
27
Bugün haber patladı, radyo bütün gün bundan sözetti; birçok bildiriler yayınlandı ve Barrientos bir basın toplantısı yaptı. Resmi bildirinin belirttiği ölü sayısı, biz'im bildiğimizden bir fazla, güya yaraiıymışlar da biz onları kurşuna dizmişiz; bizlerin de 15 ölü ve 4 tutsak verdiğimizden, bunlardan 2'sinin yabancı olduğundan, ayrıca intihar eden bir başka yabancıdan ve gerillanın bileşiminden sözediyor. Kaçak ve tutsakların konuştuğu belli, ama ne dediklerini bilemiyoruz. Herşey, Tania'nın teşhis edildiğini gösteriyor; eğer öyleyse iki yıllık titiz ve sabırlı bir çalışma boşa gitti demektir. Ziyaretçilerin dönmeleri çok güçleşti. Bu durum Danton'un hiç hoşuna gitmedi sanırım. Bunu ilerde anlayacağız.
Benigno, Loro ve Julio, Pirirenda'ya gitmeye çalışacaklar. Görünmeden oraya varmalarını, orada 2 ya da 3 gün kalmalarını ve sonra Gutierrez'e inmelerini emrettim. Keşif uçağı birkaç paraşütçü attı. Nöbetçi bunların av alanına indiklerini söyledi. Antonio'yu iki kişiyle birlikte bilgi toplamaya ve tutsak almaya gönderdim. Kimseyi bulamamışlar.
Akşam kurmay toplantısı yapıldı ve gelecek günlerde neler yapacağımız düşünüldü. Yarın, mısır getirmek için küçük evimize bir "gondola" yapılacak; sonra yiyecek satınalmak üzere Gutierrez'e gidilecek. Ormanda, büyük bir olasılıkla Pincal ve Lagunillas arasındaki bölgede, gelip geçen araçlara karşı bir şaşırtma saldırısı da düşünülüyor.
Bir de bildiri (No.l) kaleme aldık. Bunu Camiri'deki gazetecilere ulaştırmaya çalışacağız (D-XIII). (sayfa 84)
28
Radyolar bütün gün gerilla savaşı haberleri veriyor. Güya, 120 km çapında bir yerde 2000 kişiyle kuşatılmışız ve napalm bombardımanlarıyla desteklenen çember gittikçe sıkışıyormuş, 1015 kadar da kayıp vermişiz.
Braulio ve emrine verdiğim 9 kişi mısır bulmaya gittiler. Akşamüzeri bir dizi çılgınca haberle geldiler. 1) İlerdeki durumu bize haber vermek için önden giden Coco kaybolmuş. 2) Saat 16'da çiftliğe varmışlar ve mahzene daha önce birilerinin gelmiş olduğunu sezmişler. Mısır toplamak için tarlalara dağılınca Kızıl Haç'dan yedi adam, iki doktor ve birçok silahsız askerle karşılaşmışlar. Ateşkesin sona erdiğini söyleyerek onları tutsak almışlar, ama sonra yollarına devam etmelerine izin vermişler. 3) Bir kamyon dolusu asker gelmiş fakat esir subaylar, askerlere ateş emri vereceklerine, bizimkilerin sözüne uyup çekilmelerini söylemişler. Askerler disiplin içinde çekilmişler. Bizimkiler sağlık servisini, çürümekte olan cesetlerin bulunduğu yere götürmüşler. Fakat adamlar onları yükleyememiş ve yarın gelip yakacaklarını söylemişler. Bizimkiler Arganaraz'ın iki atını onların elinden almışlar ve atların geçemedikleri yerde Antonio, El Rubio ve Aniceto'yu bırakarak gelmişler. Coco kendisini aramaya çıkacağımız sırada, çıkageldi. Bir yerde uyuyup kalmış olsa gerek.
Benigno'dan daha bir haber çıkmadı.
Fransız, bize dışardan sağlayacağı yardımları, fazlaca bir heyecanla anlattı.
29
Hareketsiz, fakat haberden yana canlı bir gün. Ordudan bir yığın bilgi sızıyor. Bunlar gerçekse, bize çok yararlı olacak. Havana radyosu haberi duyurdu ve hükümetin, Küba olayını OEA'ya örnek göstererek Venezuela'daki harekatı destekleyeceğini bildirdi. Beni fazlaca ilgilendiren başka bir haber var: Piraboy boğazmdaki çarpışmada iki gerillanın öldürülmesi. Pirirenda'ya gitmek için oradan geçilir. Benigno orada bir keşfe çıkacaktı, bugün dönmesi gerekiyordu. Ancak, (sayfa 85) daha gelmedi. Boğazdan geçmesini yasaklamıştım, ama bu günlerde verdiğim emirleri uygulamadıkları oluyor.
Guevara elini çabuk tutmuyor; ona dinamit verildi, ama bugün kullanamadı. Bir at vurdular ve bol bol et yedik; oysa bu et bize dört gün yetmeliydi. Zor olacağa benzer ama, öteki atı da buraya getirmeye çalışacağız. Civarda leşkargaları dolaştığına göre cesetleri daha yakmadılar. Mahzen tamamlanır tamamlanmaz taşınacağız; burası kullanışsız ve biliniyor. Alejandro'ya, Doktor ve Joaquin'le birlikte burada (Ayı kampında) kalacağını söyledim. Rolando ise bitkin.
Urbano ve Turna ile konuştum; bu sonuncusuyla eleştirimin nedeni üzerinde bile anlaşamadım.
30
Herşey durgunlaştı. Öğleye doğru Benigno ve arkadaşları geldiler. Gerçekten Piraboy boğazından geçmişler ama iki kişinin ayak izinden başka birşey görmemişler. Gitmeleri gereken yere de gitmişler; fakat köylüler onları görmüş, Pirirenda'ya en az 4 saatte gidilebileceğini ve yolun tehlikesiz göründüğünü belirttiler. Uçaklar küçük evi sürekli mitralyöz ateşine tuttular.
Antonio'yu iki kişiyle birlikte ırmağın yukarısına keşfe yolladım; askerlerin hareketsiz beklediklerini, ancak suyun üstünde bir keşif faaliyeti görüldüğünü haber verdiler. Siperler de kazmışlar.
Kısrağı getirdiler, demek ki, darda kalırsak dört günlük yiyeceğimiz var şimdi. Yarın dinleneceğiz, öğleden sonra öncü grup, iki harekat için yola çıkacak: Birinci harekatın amacı Gutierrez'i işgal etmek, diğerininkiyse, Arganaraz-Lagunillas yolu üzerinde pusu kurmak.
31
Önemli bir yenilik yok. Guevara mahzenin yarın tamamlanacağı haberini verdi, İnti ve Ricardo, askerlerin havan topu, hava saldırısı vş. düzenlemek üzere ufak çiftliğimizi işgal (sayfa 86) ettiğini anlattılar. Bu, erzak almak için Pirirenda'ya gitme tasarımızı suya düşürüyor; buna karşın Manuele adamlarını toplayıp küçük eve kadar sokulmasını emrettim. Boş ise, işgal etmesini ve iki gün sonra yola çıkabilmemiz için, durumu, bana iki adam gönderip duyurmasını; işgal altındaysa ve ani bir saldırıyla alınamıyacaksa, geri dönmelerini ve orduya El Pincal ve Lagunillas arasında bir pusu kurmak için Arga-naraz Çiftliğinin iki yönünde mevzilenme olanağı aramalarını söyledim.
Radyo, şarlatanlıklarını ve çarpışma hakkında yarıresmi bildirilerini sürdürüyor. Mevkimizi, Yaki ve Nacahuasu arasındaki yerimizi iyice tesbit etmişler; kuşatmaya geçmelerinden endişe ediyorum.
Benigno'yla konuştum, bizi almaya gelmemekle hata ettiğini söyledim ve Marcos'un durumunu açıkladım.
Akşam Loro ve Aniceto ile konuştum. Bu görüşme çekişmeli geçti, Loro, çözülme durumunda olduğumuzu söyledi. Daha açık konuşmasını istedim. Marcos ve Benigno ile ilgili olduğunu söyledi, Aniceto onu yarıyarıya doğruladı. Fakat, sonra Coco'ya konserve hırsızlığına kendisinin de katılmış olduğunu açıklamış, İnti'ye de Loro'nun Benigno ve Pombo hakkındaki sözlerine ve "gerillanın çözülme durumunda olduğu" kanısına katılmadığını söylemiş.
Beklediğimiz gibi oldu: doğrama atölyesinin sorumlusu Guzman Robles, şoförü ve oğlu öğleyin hurda bir ciple geldiler. Başlangıçta olup bitenleri anlamak üzere ordu tarafından gönderilmiş bir öncü gibi göründüyse de yavaş yavaş açıldı ve akşam, oğlunu tutsak bırakarak Gutierrez'e gitmeye razı oldu, yarın dönecek. Öncüler bütün gece pusuda kalacaklar ve yarın saat 15'e dek bekleyeceğiz. Ondan sonra da hemen çekilmeliyiz, çünkü durum tehlikeli olabilir. Adamın bizi ele vermeyeceğini sanıyoruz, ama ısmarladığımız öteberiyi kuşku uyandırmadan satın alabilecek mi? Toprağı üzerinde kullandığımız herşeyin karşılığını ödedik. Tatarenda, Limon ve İpita'daki durum hakkında bize bilgi verdi. İpita'da bir teğmen varmış, öbür yerlerde asker yokmuş. Tatarenda hakkında bildikleri de kulaktan dolma, oraya gitmemiş.
23
Gergin bir gün. Atölyenin sorumlusu bütün gün görünmedi. Çevrede hareket sezilmiyordu, ama, biz yine de 17 yaşında bir oğlan olan tutsağı alıp akşam üzeri çekilmeye karar verdik. Patikada bir saat yürüdük ve yolda uyuduk. Yanımızda on günlük yiyecek vardı. (sayfa 118)
24
İki saatte Nacahuasu'ya vardık, her taraf ıssızdı. Saat 4'te Congri ırmağının akış yönünde yürüdük. Dün Ricardo'nun, bugün de Moro'nun ağır ve isteksiz adımlarına ayak uydurarak yavaş yürüdük. İlk yolculuğumuzun ilk gününde kullanmış olduğumuz kampa vardık. İz bırakmadık, yeni izlere de rastlamadık. Radyo, Debray'in Habeas Corpus[23] dileğinin reddedileceğini duyurdu. Yaptığım hesaba göre Saladillo'dan bir ya da iki saat uzaklıkta bulunuyoruz, doruğa ulaştığımız zaman ne yapacağımızı düşüneceğiz.
25
İz bırakmadan, bir buçuk saatte Saladillo'ya vardık. Nehrin akışının tersi yönüne doğru, kaynağa değin yaklaşık iki saat yürüdük. Yemeğimizi orada yedik. Saat 15.30'da tekrar tırmanmaya başladık. Yine iki saat yürüdük; saat 38'de, doruğa ulaşmadan, 1100 metrede kamp yaptık. Oğlana göre büyük babasının chaco[24]'suna (şako) değin iki fersah ve Benigno'ya göre de Rio Grande üzerindeki Vergas'ın evine kadar bir günlük yol var.
26
İki saatlik yürüyüşten ve 1200 metrelik doruğu aştıktan sonra oğlanın büyük babasının chaco'suna vardık. Orada çalışan iki ırgatı bize doğru yürüdükleri için yakalamak zorunda kaldık. Bunlar, ihtiyarın kayınbiraderleriydi. Yaşları 16 ile 20 arasında. Bize, oğlanın babasının yakalandığını ve herşeyi açıkladığını anlattılar. İpita'da 30 asker varmış, heryerde devriye geziyorlarmış. Kızartılmış domuz ve içyağıyla pişmiş balkabağı yedik. Bölgede su yok, İpita'dan fıçıyla getiriyorlar. (sayfa 119) fıçıyla getiriyorlar. Akşam, İpita'ya 4 ve batıya doğru 4 olmak üzere 8 km uzaktaki iki kardeşe ait chaco'ya doğru yola çıkıp şafakta vardık.
Yükseklik 1100 metre.
27
Tembellik, biraz da umutsuzluk günü. Vadedilen mucizeler yerine, bula bula biraz kurumuş şeker kamışı ve işe yaramaz bir pres bulduk. Tahmin ettiğimiz gibi chaco'nun ihtiyar sahibi öğleyin arabasıyla, domuzlar için taşıdığı suyla geldi. Dönerken, artçıların pusuya yattığı yerde birşeyler sezmişti. Artçılar onunla bir ırgatı tutukladılar. Saat 18'e dek alıkondular ve bu saatte, pazartesiye değin civardan ayrılmamalarını ve kimseye boşboğazlık etmemelerini öğütleyerek, iki kardeşin küçüğüyle birlikte adamı salıverdik. İki saat yürüdük ve Caraguatarenda yolu kenarında, bir mısır tarlasında uyuduk.
28
Pazar. Erkenden kalktık ve yola koyulduk. Bir buçuk saatte Caraguatarenda chaco'larını geçtik. Benigno ve Coco keşfe çıktılar, fakat bir köylü onları görmüş; tutuklamışlar. Çok geçmeden, özel korku belirtileri göstermeyen bir yığın tutsak birikmişti yanımızda. İhtiyar bir kadın ve çocukları bizi görünce haykırmaya başladılar. Ne Pacho, ne de Pablo kadını tutuklamaya cesaret edebildi. Kadınla çocuklar köye doğru kaçtılar. İki ucuna mevzilenerek saat 14'te köyü işgal ettik. Biraz sonra petrol istasyonunun cipini aldık. Petrol istasyonuna ve kişilere ait olmak üzere toplam iki cip ve iki kamyona elkoyduk. Birşeyler yedik, kahve içtik ve bir yığın tartışmadan sonra saat 19.30'da İpitacito yönünde yol aldık. Bir dükkana girdik ve 500 pesoluk mal alarak, bunları törenle köylülere emanet ettik. Itay'da konuk kaldığımız evde bizi içten karşıladılar. İpitacito'daki dükkanın sahibi de oradaydı. Fiyat listesi yaptık, sıkı bir pazarlığa giriştim; fakat,sanırım beni tanıdılar. (sayfa 120)
Peynir ve ekmekleri vardı, kahveyle birlikte ikram ettiler; ama bu konukseverlikte bir bityeniği var. Santa Cruz'a giden demiryolunu izleyerek Espino'ya doğru yolumuzu sürdürdük, fakat kamyonlarımızdan bir Ford, Espino'dan 3 fersah beride bozuldu. Sabahı onu çalıştırmaya uğraşarak geçirdik, ancak çabalarımız boşa gitti, çünkü 2 fersah daha gittikten sonra tam ve kesin olarak durdu. Öncüler çiftliği ve cipini ele geçirdiler, dört kez gidip gelerek bizi taşıdılar.
Yükseklik 880 metre.
29
Espino, eski köy 58'deki su baskınında, sular altında kaldığından, ne de olsa yeni bir köy. Sakinleri hep Guarani[25], çok çekingen insanlar, ispanyolcayı az biliyorlar ya da öyle görünüyorlar. Yakında çalışan petrol işçileri vardı. Hepimizin, içine rahatça yerleşebileceğimiz bir kamyon ele geçirdik, ama fırsatı kaçırdık, çünkü Ricardo yüzünden bir batağa saplanıp kaldı. Ayrı bir dünyadaymışız gibi bir sessizlik oldu. Coco çevredeki yollarda keşfe çıktı, ama yetersiz ve çelişik bilgilerle döndü. O derece yetersiz ki, tehlikeli olmakla birlikte bizi Rio Grande'ye götürecek olan bir yola sapmaya karar vermişken, vazgeçtik ve su bulunduğu için Müchiri'ye gittik. Örgütlenme sorunları nedeniyle saat 3.30'da öncü grubu ciple (Coco ile 6-7 kişi), ötekilerse yaya olarak yola çıktık.
Radyo, Camiri'de bulunan Loro'nun kaçtığını bildirdi.
30
Demiryolu hattına vardık ama, Michuri'ye gittiği işaret edilen yolun gerçekte bulunmadığını gördük. Araştırdık ve kavşaktan 500 metre ötede petrol yataklarına ulaşan bir yol bulduk. Öncüler ciple oraya doğru gittiler. Antonio geri çekilirken, bir delikanlı köpeğiyle ortaya çıktı, durması için uyarıda bulununca da kaçıp gitti. Bu olay karşısında Antonio'yu yolun başında pusuda bıraktım ve 500 metre ileriye çekildik. (sayfa 121)
Miguel gelip doğuya doğru 12 km yol gittikleri halde ne eve, ne de suya rastladıklarını, yolun da kuzeye doğru kıvrıldığını haber verdi. Yanma üç kişi alıp bu yolu 10 km kuzeye doğru izleyip incelemesini ve karanlık basmadan dönmesini söyledim. Saat 15'te rahatça uyurken pusudan atılan bir silah sesiyle uyandım. Haberler çabuk ulaştı. Ordu ilerlemiş ve tuzağa düşmüş: üç ölüyle bir yaralı, bilanço bu galiba. Bu pusuya katılanlar, Antonio, Arturo, Nato, Luis, Willy ve Raul (bu sonuncusu gevşekçe). Yaya olarak geri çekildik, kavşağa dek 12 km gittik, fakat Miguel'e rastlamadık. O zaman öğrendik ki, cipin motoru su kaynatmış. 3 km uzakta bulduk onu. Hepimiz tankın içine işedik ve buna bir matara su ekleyerek Julio ve Pablo'nun bizi beklediği son aşamaya ulaştık. Saat 2'de herkes, üç tavuskuşu ve domuz eti çevirdiğimiz bir ateşin çevresinde toplanmıştı. Bir hayvanı yedek olarak sakladık, suya rastladıkça hayvana su içireceğiz.
Daha aşağılara iniyoruz, 750 metreden, 650 metreye.
31
Cip, sidik ve bir matara suyla yolunu yiğitçe sürdürüyor. İki olay tempomuzu bozdu: Kuzeye kıvrılan yol bitti, Miguel de yürüyüşü durdurmak zorunda kaldı.
Gözcü gruplarından biri, bisikletle tuzak kurmaya gelen (adamın işi buydu) Gregorio Vargas adlı bir köylüyü yakaladı. Adamın davranışları açık sayılamazdı, ama su başları hakkında değerli bilgiler verdi. Birini, köylüyü kılavuz alarak gidip su getirmek ve yemek pişirmekle görevlendirdim. Dönüşte orduya ait iki kamyon görmüşler ve alelacele pusu kurmuşlar. İki kişi öldürmüşler galiba. Tanksavar elbombası Nato'nun burnunun dibinde patlamış, yaralanmamış ama silahı parça parça olmuş. Uçaklar tarafından rahatsız edilmeksizin geri çekilmeyi sürdürdük ve ikinci su başına ulaşıncaya dek 15 km yol aldık. Gece olmuştu. Cip son durağındaydı, çünkü benzin kalmamış, motor da kızmıştı. Geceyi yemek yiyerek geçirdik. (sayfa 122)
Ordu yayınladığı yeni bildiride, dün bir assubayla bir erin öldürüldüğünü kabulleniyor ve bizden de ölenler olduğunun "görüldüğü"nü öne sürüyor. Yarın demiryolunu aşıp dağlara ulaşmaya çalışacağız.
Yükseklik 620 metre.
AYINANALİZİ
Dağlardakiuzunyürüyüşlerimizekarşın,Joaquin'lebağlantıkuramayışımızolumsuzbirnokta.Bazıbelirlileronun,kuzeyedoğruyerdeğiştirdiğinigösteriyor.
Askeribakımdan,kaybauğramaksızınorduyakayıplarverdirenüçyenisilahlıçatışmaveayrıcaPirirendaveCaraguatarenda'yagirişlerimizbaşarıişaretleri.Köpekler,işeyararolmadıklarıanlaşılarakhizmettençıkarıldı.
Enönemlinoktalarşunlar:
1)Manila,LaPazveJoaauin'lebağlantısağlanamamasıyüzünden25kişikalmamız.
2)Bizdenartıkkorkmamakla,hattagerillacılarahayranolmaklabirlikte,köylülerdentekkişininbilebizekatılmaması.Yavaşyürüyen,çoksabıristeyenbirişbu.
3)Öylesanıyoruzki,partiKollearacılığıylaişbirliğineyanaşıyor.
4)Debrayişietrafındakoparılanyaygara,hareketimize,kazanılmışonsavaştanfazlasavaşruhuaşıladı.
5)Gerillayavaşyavaşgüçlübirmoralkazanıyor.İyikullanılırsa,başarısugötürmez.
6)Orduörgütlenemiyor,tekniğindedefarkedilirbirgelişmeyok.
Ayınhaberi:Loro'nuntutuklanmasıvekaçması.Şimdibizedönmesiya dabağlantıkurmakiçinLaPaz'agitmesigerekir. (sayfa 123)
Ordu,bizimleişbirliğiyapanMasicuribölgesiköylülerinintutuklandığınıduyurdu.Artık-farklıbelirtilerçerçevesindeolsada-köylülerüzerindeherikitarafındateröruygulayacağıaşamayageliniyor.Gerillanıngelişimiiçingereklinitelikseldeğişimbizezaferkazandıracak.
Bize kılavuzluk eden köylünün oğlu burada artık kimsenin oturmadığım söyledikten sonra her türlü ihtiyatı bir yana bırakarak otlaklarda yürüdük. içinde kabak, şeker kamışı, muz ağaçlan ve biraz da fasulye bulunduğunu öğrendiğimiz başka bir chaco'ya varıncaya dek kıyı boyunca yol aldık. (sayfa 127)
Kampımızı orada kurduk. Bize kılavuzluk eden oğlan, şiddetli karın ağrılarından yakınmaya başladı, doğru olup olmadığını bilmiyoruz.
Yükseklik 560 metre.
8
Kıyıdan ve chaco'dan bizi gözetlemelerini engellemek için, kamp yerini ırmaktan 300 metre kadar uzaklaştırdık. Köylünün yoldan değil, gemiyle geldiğini sonradan öğrendik. Benigno, Pablo, Urbano ve Leon çok dik bir kayanın kestiği yolda bir geçit bulmaya gittiler, ama öğleden sonra geri dönerek, bunun olanaksızlığını anlattılar. Küstahlığı yüzünden Urbano'ya bir uyarıda bulunmak zorunda kaldım. Yarın dik kayalıkların yakınında bir sal yapmaya karar verdik.
Sıkıyönetim ilan edildiğine ve maden işçilerinin tehdit edildiğine ilişkin haberler duyduk, fakat herşey o kadar belirsiz ki.
11
Tümüyle sessizlik içinde geçen bir gün. Pusuda bekledik, fakat ordu ilerlemedi, yalnızca, ufak bir uçak bölgede birkaç dakika dolaştı. Belki de bizi Rosita'da bekliyorlardır. Tepedeki yol ilerledi, hemen hemen doruğa ulaştı. Yarın nasıl olsa gideceğiz, yiyecekler bize 5-6 gün bol bol yeter.
12
Önce Rosita'ya ya da hiç olmazsa, yine Rio Grande'ye ulaşabileceğimizi sanarak yola çıkmıştık. Küçük bir su başına vardığımızda işin güçlüğünü anladık ve orada kalıp haber beklemeye başladık. Saat 15'te daha önemli bir akarsu bulunduğunu, fakat şimdilik oraya inmenin olanaksızlığını öğrendik. Orada kalmaya karar verdik. Gün bitiyordu, üstelik güneyden esen rüzgar soğuk ve yağmurlu bir gece getirdi. (sayfa 128)
Radyo ilginç haberler verdi: Presencia gazetesi cumartesi günkü çatışmada bir askerin öldüğünü, bir diğerinin de yaralandığını bildiriyor; bu çok iyi birşey ve doğru gözüyle de bakılabilir, demek çatışmaların düzenini düşmana sürekli kayıplar verdirecek biçimde sürdürüyoruz. Başka bir bildiri, gerilla şeflerinden birinin, İnti'nin ölümünü bildiriyor ve gerilladaki yabancıların sayısını veriyor: 17 kübalı, 14 brezilyalı, 4 arjantinli, 3 perulu. Kübalı ve peruluların sayısı doğru, bunu nasıl öğrendiklerini araştırmak gerek.
Yükseklik 900 metre.
13
Bir sonraki su başına dek ve yalnızca bir saat yürüdük.
Çünkü, yol açanlar ne Rosita'ya ne de Rio'ya varabildiler. Çok soğuk. Oraya yarın varacağımız düşünülebilir. Şimdilik yiyeceğimiz var, idare edersek beş gün yeter.
İlginç olan şey, ülkedeki siyasal telaş, sözü edilen kıyamet kadar pakt ve karşı-paktlar. Gerillanın nasıl bir hızlandırıcı güç rolü oynayabileceği bu kadar açık biçimde az görülmüştür.
Yükseklik 840 metre.
14
Celita: 4 Haziran
Günü, soğuk suyun kıyısında, ateşin başında ve yol açmaya giden Miguel'le Urbano'dan haber bekleyerek geçirdik. En geç saat 15'te dönmeleri emredilmişti, fakat Urbano daha geç geldi. Bir sel yatağına vardıklarını ve çevredeki izlere bakılırsa, Rio Grande'ye ulaşabileceğimizi sandığını söyledi. Orada kaldık ve son çorbayı içtik, şimdi elimizde, yalnızca biraz yerfıstığı ve üç günlük mote kaldı.
Bugün 39 yaşma bastım; gerillacılıktaki geleceğim hakkında kaygılarımın başlayacağı yaşa doğru amansızca ilerliyorum: şimdilik "tam"ım. [28]
Yükseklik 840 metre. (sayfa 129)
15
3 saatten az bir süre yürüyerek Rio Grande kıyısının, daha önceden tanıdığımız bir noktasına ulaştık. Bana göre Rosita'dan 2 saat, köylü Nicolas'a göre 3 km. uzaktayız. Adamın eline 150 peso ve bizden ayrılma iznini verdik, füze hızıyla fırlayıp kaçtı. Orada kalıyoruz. Aniceto keşfe çıktı, ırmağı aşabileceğimiz kanısında. Yerfıstığı çorbası ve kaynatıldıktan sonra içyağında kızartılmış totai yüreği yedik, ancak üç günlük mote kaldı.
Yükseklik 610 metre.
16
Bir km. yol aldıktan sonra karşı kıyıda öncüleri gördük. Pacho, çevreyi keşfetmek için ırmağı aşmış ve geçil yerini bulmuştu. Belimize değin gelen buz gibi suyu aştık: biraz akıntıdan başka özel birşey yoktu. Bir saat sonra, Rosita'ya ulaştık. Orada orduya ait olduğu anlaşılan birkaç eski ayakkabı izi bulduk. Rosita sandığımızdan fazla kabarık, haritadaki patikayı belki bu nedenle bulamıyoruz. Bir saat buzlu suyun içinde yürüdük; totai yüreklerinden yararlanmak ve daha önceki bir keşifle Migucl'in rastladığı bir arı kovanını bulmayı denemek için orada kamp yaptık. Kovanı bulamadık, böylece mote ve içyağıyla hindistan cevizinden başka birşey yiyemedik. Yarın ve öbür günlük yiyeceğimiz var (mote). Rosita'ya 3, Rio Grande'ye doğru da 3 km yol aldık.
Yükseklik 610 metre.
17
Rosita boyunca beşbuçuk saatte 15 km yürüdük, haritada yalnızca Abapacito işaretlenmiş olmakla birlikte 4 nehri aştık. Oralardan yeni geçildiğini gösteren bol iz vardı. Ricardo bir Hochi* vurdu. Bu, mote ile birlikte bizi bütün gün tok tuttu. Yarına da Mote var ama belki bir eve rastlarız.
Güney Amerika'da yaşayan kemirici bir hayvan. (sayfa 130)
18
İçimizden çoğu ardındaki tüm gemileri yakmıştı. Sabah kahvaltısında mısır lapasının tümünü yeyip bitirdiler. Saat ll'de, 2 saatlik bir yürüyüşten sonra, içinde mısır, Yucca[29], şekerkamışı ve onu ezmeye yarayan pres, balkabağı ve pirinç bulunan bir chaco'ya vardık. Proteinsiz bir yemek hazırladık ve Benigno ile Pablitö'yu çevrede bir keşifte bulunmaya yolladık. Saat 2'de dönen Pablo, chaco'su 500 metre ötede bulunan bir köylüye rastladıklarını, biraz ilerde başka köylülerin de bulunduğunu, oraya vardıklarında hepsini tutukladıklarını anlattı. Gece kamp değiştirdik ve gençlerin 7 km uzaktaki Abapo'dan gelen yolun kavşağında bulunan chaco'larında uyuduk. Evleri Mosquera ile Oscura'nın birleştiği yerden 10-15 km uzakta ve Oscura kıyısındaydı.
Yükseklik 680 metre.
19
Ağır adımlarla ilerledik, 12 km yürüdükten sonra, üç ailenin oturduğu, üç hanelik küçük çiftliğe vardık. 2 km. aşağıda, tam Mosquera ve Oscuro'nun birleştiği yerde, Galvez soyadlı bir aile oturmaktaydı. Buradakilerle sıkıştırmadan konuşulmuyor, çünkü ürkek hayvanlara dönmüşler. Genellikle bizleri iyi karşıladılar, fakat bir ay önce buradan geçen bir askeri komisyon tarafından belediye başkanlığına atanan Calixlo çekingen davrandı ve bize en ufak birşey satmak bile istemedi. Karanlık basarken tabancalı ve mavzer tüfekli üç domuz tüccarı çıkageldi, onları öncülerin nöbetçisi İnti'ye teslim ettik. İnti onları sorguya çekti ama, silahlarını almadığını gören Antonio müdahale edip silahları aldı. Calixto, adamların Postrer Vallel'i tüccarlar olduğunu, onları tanıdığını söyledi.
Sol yandan Rosita'yla birleşen başka bir ırmak daha var, Suspiro. Kıyısı boyunda kimse oturmuyor.
Yükseklik 600 metre. (sayfa 131)
20
Sabahleyin, aşağı chaco'daki gençlerden Paulino, o üç kişinin tüccar olmadığını, birinin teğmen, diğer ikisinin tüccarlıkla ilgisiz kimseler olduğunu söyledi. Bu bilgiyi, nişanlısı olan Calixto'nun kızından almış. İnti yanına birkaç kişi alarak oraya gitti ve subayı teslim etmeleri için 9'a dek süre verdi; aksi halde hepsi kurşuna dizilecekti. Adam hemen ağlayarak geldi. Bir polis assubayı imiş, bir jandarma ve bu işe gönüllü Postrer Valle'li bir öğretmenle buraya gönderilmiş. Onları gönderen albay 60 askerle birlikte o köydeymiş. Görevleri Oscura ırmağı boyunca birçok yeri içine alacak dört günlük bir yolculuk yapmakmış. Önce onları öldürmeyi düşündük, ama savaş kuralları hakkında sert bir uyanda bulunduktan sonra salıvermeye karar verdim. Nöbetçileri nasıl geçebildiklerini araştırınca, Aniceto'nun nöbeti bırakıp Julio'yu çağırmaya gittiği sırada sızdıklarını anladık, üstelik Aniceto ve Luis'i nöbet yerinde uyur bulduk. Cezalandırdık: Yedi gün aşçı yamaklığı yapacaklar ve domuz yemeyecekler, ne ızgarasını, ne tavasını, ne de onlara bol bol dağıtılan çorbadan verilecek. Cezalıların bütün eşyaları da ellerinden alınacak.
21
Chaco'da bana Fernando Sacamuelas olarak ün sağlayan bir yığın diş çekimleriyle geçen iki günden sonra muayenehanemi kapattım; öğleden sonra yola çıktık ve bir saatten fazla yürüdük. Bu sefer boyunca, ilk kez bir katıra bindim. Üç tutsağı Mosquera yolunda bir saat yürüttük; saat ve Abaza'ları[30] da içinde olmak üzere bütün eşyalarına el koyduk. Belediye başkanı Calixto'yu kılavuz olarak götürmeye niyetimiz vardı, ama hasta olduğunu görünce (belki de numara yapıyordu) bıraktık ve hiçbir işe yaramayacağını bildiğimiz ciddi uyarılarda bulunmakla yetindik. Paulino mesajımı Cochabamba'ya götüreceğine söz verdi. Ona, İnti'nin karısına bir mektup, Manila'ya şifreli bir mektup ve dört bildiri vereceğiz. (sayfa 132)
Dördüncüsü gerillamızın bileşimini veriyor ve İnti'nin ölümünü yalanlıyor. Bu (.....)[31]dır. Kentle ilişki kurup kuramayacağımızı artık anlayacağız. Paulino bizim tutsağımızmış gibi görünerek geri döndü. Yükseklik 750 metre.
22
Oscura ve Morocos'u geride bırakıp birkaç saatlik sıkı . bir yürüyüşten sonra Pasiones adlı akarsuya ulaştık. Haritaya göre Florida'dan ya da Paulino'nun bir kayınbiraderinin oturduğu ilk meskun yer olan Piray'dan 6 km uzaktayız. Fakat, Paulino yolu bilmiyor. Ay ışığından yararlanarak yürüyecektik, ama bu kadar yakındayken bu zahmete değmez.
23
Ancak bir saat doğru dürüst yürüyebildik. Patika kayboldu, sabah ve öğleden sonra bir süre daha bulmaya çalıştık, zamanın kalan kısmını da, patikayı yarın için düzenlemeye harcadık. Saint-Jean yortusunda gece çok soğuk olur derler, ama söylenildiği kadar olmadı.
Astım beni ciddi şekilde rahatsız etmeye başladı ve ilaç stokumuz da azaldı.
Yükseklik 1050 metre.
24
Ancak 4 saatlik bir yürüyüş yapabildik ve yaklaşık 12 km yol aldık. Yol, yer yer iyiydi, sonra yeniden aramamız gerekti. İnanılmayacak kadar dik bir bayırı, sürüleriyle oradan geçmiş olan çobanların izlerini kollayarak indik. Duran'in yamacında incecik bir akarsuyun yanında kamp kurduk. Radyo, maden ocaklarındaki çatışmalarla ilgili haberler veriyor. Astımım şiddetleniyor.
Yükseklik 1200 metre. (sayfa 133)
25
Yolumuza, çobanların açtığı yoldan devam ettik fakat onlara yetişemedik. Öğleye doğru yanan bir otlağa rastladık, uçaklar bölgede dolaşıyordu. Bu iki olay arasında bağlantı var mı, bilmiyoruz, yürüyüşümüzü sürdürdük ve saat 16'da Paulino'nun kız kardeşinin oturduğu Piray'a vardık. Üç hanelik bir yerde evlerden biri terkedilmişti, ötekinde kimse yoktu ve üçüncüsünde Paulino'nun kızkardeşiyle dört çocuğunu bulduk fakat kocası, komşusu Paniagua'yla Florida'ya gitmiş olduğundan orada yoktu. Herşey normale benziyordu. Bir km ötede Paniagua'nın bir kızı oturuyor. Kamp olarak orayı seçtik, bir dana satınalıp hemen kestik. Coco, Julio, Camba ve Leon, birşeyler satınalmak için Florida'ya gittiler. Ama ordunun orada olduğunu öğrenmişler. 50 kişi ve daha da fazlası bekleniyormuş, sayıları 120-130'a çıkacakmış. Evin sahibi Fenelon Coca adlı biri.
Arjantin radyosu 87 kişinin öldüğünü bildiriyor, bolivyalılar sayılarını saklıyorlar (Siglo XX, Yirminci Yüzyıl) Astımım gittikçe artıyor ve arlık rahat uyuyamıyorum.
Yükseklik 780 metre.
26
Benim için kötü bir gün. Herşey normal gibiydi, ama Florida yolunda pusuya yatanlardan nöbeti almaları için 5 kişi göndermiştim ki, silah sesleri duyuldu. Atla hemen oraya koştuk ve garip bir manzarayla karşılaştık: Kesin bir sessizlik içinde, güneşte, ırmağın kumları üstünde dört asker cesedi yatıyordu. Gidip silahlarını alamazdık, çünkü düşmanın nerede olduğunu bilmiyorduk. Saat 17'ydi, bunu yapabilmek için gece olmasını bekledik. Miguel haber yolladı: Sol yamacında kırılan dal sesleri işitiyormuş. Antonio ve Pacho seğirttiler ama görmeden nişan almamalarını emrettim. Biraz sonra karşılıklı silah sesleri duyuldu. Geri çekilmelerini emrettim çünkü bu koşullar içinde yenilme şansımız fazlaydı. Geri çekiliş gecikti ve iki kişinin yaralı olduğu haberi geldi: Pablo ayağından, Turna ise karnından. Onları elimizdeki olanaklarla (sayfa 134) ameliyat etmek için aceleyle eve taşıdık. Pablo'nun yarası hafif, tek sonuç yürüyememesi, bu da bizim için sıkıntılı olacak. Tuma'nınki karaciğerini yırtmış ve bağırsağı delmiş. Ameliyat sırasında öldü. Son yıllarda yanımdan hiç ayrılmamış, bağlılığı her türlü kuşkunun üstünde olan bir arkadaşı kaybetmiştim. İçimde evladımı kaybetmişim gibi bir duygu var. Ölürken saatini bana vermelerini istemiş, cesaret vermek için yapmadıklarını görünce, kendisi çıkarıp Arturo'ya teslim etmiş. Bu hareketiyle saatin hiç görmediği oğluna gönderilmesini istediğini anlatmıştı. Bundan önce ölen arkadaşların saatlerini hep göndermiştim. Savaş sürdükçe taşıyacağım. Cenazesini bir ata yükleyip götürdük. Buradan uzak bir yere gömeceğiz.
İki yeni casus yakaladık: Bir jandarma teğmeni ve bir jandarma eri. İyice azarladık. Üstlerinde bize yararlı ne varsa alınıp donla gönderildiler. Çünkü adamlarımız, yararlı olabilecek herşeyin alınması, yolundaki emrimi aynen uygulamışlardı. Dokuz atla yola çıktık.
27
Tuma'yı iyi kötü gömme görevini üzülerek yerine getirdikten sonra, yolculuğumuzu sürdürdük. Tejeria denen yere geldik. Onbeş km'lik bir yolculuğa çıkıldı, öncüler saat 14'de hareket ettiler, biz de saat 14.30 'da. Gece bastırdığından, arkadan gidenler için yol uzadı, çünkü ay ışığını beklemek zorunda kaldılar. Kılavuzlarımızın köyü olan Palizia'ya 2.30'da vardılar.
İki atı, ihtiyar Paniagua'ya göndermesi için yeğeni olan Tejeria'daki evin sahibine bıraktık.
Yükseklik 850 metre.
28
40 peso ücretle bir kılavuz bulduk. Bizi Don Lucas'ın evine doğru uzanan yolun kavşağına götürmeyi önerdi. Fakat daha önce, önünde su kaynağı bulunan bir evde durduk. (sayfa 135)
Geç hareket ettik fakat sonuncular, Moro ve Ricardo çok geride kaldılar. Haberleri dinlememiştim. Ortalama saatte 1 km yürüdük. Ordunun hizmetindeki bir radyo, gerillacılarla Mosquera bölgesinde yapılan bir çatışmada 3 ölü ve 2 yaralı verildiğini söylüyor; son savaşımızdan sözediliyor galiba, ama biz 4 ceset görmüştük. Bunu kesinlikle söyleyebilirim, meğer ki biri en yetkin biçimde ölü taklidi yapmış olsun.
Zea adlı birinin evinde kimse yoktu, fakat danaları içeri kapatılmış inekleri vardı.
Yükseklik 1150 metre.
29
Geç kalışları hakkında Moro, özellikle de Ricardo ile ciddi bir konuşma yaptım. Moro ile öncülerden Coco ve Dairo sırt çantalarımızı atlara yükleyip yola çıktılar. Nato kendininkini alıkoydu, çünkü bütün hayvanlardan o sorumlu. Pombo'nunki ve benimki bir katıra yükletildi. Pombo yumuşakbaşlı bir hayvanın sırtında kolay yolalabiliyor. Onu yukarda, 1800 metrede biri guatrlı olan iki kızıyla birlikte oturan Don Lucas'ın evine yerleştirmiştik. İki ev daha var, biri mevsimlik çalışan bir işçinin, hemen hemen boş, öteki iyi döşenmiş. Gece yağmurlu ve soğuktu. Edindiğimiz bilgilere göre, Barohcelon yarım gün uzaklıkta, fakat patikadan gelen iki köylüye bakılırsa yol berbatmış. Fakat yine de, evin efendisi tersi kanıda, kolayca düzeltilebileceğini ileri sürüyor. Köylüler güya komşu evdeki adamı görmeye geldiler ve kuşkulu kişiler olarak tutuklandılar.
Yolda, şimdi 24 kişiden oluşan birliğimizle bir konuşma yaptım. Onlara örnek olarak, bu kez El Chino'yu gösterdim; kayıpların bizim için ve bir evlat gibi sevdiğim Tuma'nın ölümünün benim için ne demek olduğunu anlattım. Kendilerini disipline sokamamalarını ve yürüyüşü yavaşlatmalarını eleştirdim ve başımıza gelenin başka bir pusuda tekrarlanmaması için bazı ek bilgiler vereceğimi vadettim. Boş yere ve kurallara uyulmadığı için insan kaybına uğruyorduk. (sayfa 136)
30
İhtiyar Lucas'ın komşuları hakkında verdiği bilgilerden anlaşıldığına göre ordu buraya kadar uzanmış ve faaliyete başlamış. Komşularından biri, Andulfo Diaz bölgenin köylü sendikası (Barriantos taraftarı olan bir sendika) genel sekreteri; öteki ihtiyar bir geveze, kötürüm olduğu için dokunmamışlar, bir başkası daha var; meslektaşları korkağın biri diyorlarmış, başına iş açılmasın diye bildiklerini söylermiş. İhtiyar bizimle gelmeyi ve Barohcelon'a doğru bir yol açmaya yardım etmeyi vadetti. Yağmurlu, sıkıntılı bir gündü, dinlenmekle geçirdik.
Siyasal alanda en önemli olay Ovando'nun, benim burada olduğumu açıklayan bildirisi. Ayrıca, ordunun Kuzey Amerika'nın en seçkin alaylarını bile bozguna uğratan Vietkong gerilla şeflerini de aralarında bulunduran yetkin ve iyi eğitilmiş gerillacılarla karşı karşıya olduğunu ekliyor. Bunları söylerken, gereğinden fazla konuştuğu anlaşılan Debray'nin verdiği ifadeye dayanmakta. Tabii ki Debray'ın hangi koşullar altında konuştuğunu ve bunların ne gibi sonuçlar vereceğini bilmiyoruz. Loro'nun öldürülmüş olduğu iddiaları da dolaşıyor. Madenlerdeki ayaklanmanın Nacahuasu işiyle bağlantılı olduğu ve benim tarafımdan kışkırtıldığı da iddialar arasında. İşler yoluna giriyor, çok geçmeden "Fernando Samuelas" olmaktan kurtulacağım.
Küba'dan mesaj aldık; gerillanın Peru'da nasıl az geliştiğini anlatıyor. İnsan ve silah sayısı yok denilecek kadar azmış, oysa bir servet harcamışlar. Paz Estenzoro, Seone adlı bir albay ve Pando bölgesinden MNR üyesi, zengin biri olan Ruben Julio yönetiminde sahte bir gerilla örgütünden sözediliyor mesajda. Guayaramerin'de bulunuyorlarmış. (...). (...)
AYINANALİZİ Olumsuznoktalarşunlar:Joaauin'leilişkikurulamamasıveinsankaybıvermemiz.Ordununhaberiolmasabile,bunlarınherbiribizimiçinbirerbozgundur.Buayiçindebirkaçufaksavaşverdikvebu,onlarınhaberlerinebakılırsaorduya4ölüve3yaralıyamaloldu. (sayfa 137)
Enönemliözelliklerşunlar: 1)İlişkikopukluğusürüyor.Buyüzden24kişikaldık.Pomboyaralıvehareketliliğimizsınırlı. 2)Köylülerinkatılmamasıetkisiniduyuruyor.Birkısırdöngüiçindeyiz,köylüleribizeçekebilmekiçinmeskunyerlerdefaaliyetgöstermeliyiz,bunuyapabilmekiçinseçokadamaihtiyacımızvar. 3)Gerillaefsanesigüngeçtikçeyaygınlaşıyor,şimdidenyenilmez,insanüstükişilerolduk. 4)Partiylebileilişkimizkesildi.ŞimdilikPaulinoaracılığıylabirgirişimdebulunduk,bubirsonuçverebilir. 5)Debraykendindensözettirmeyedevamediyorancakbenimlebirlikleanılıyor.Hareketinşefiolarakgörülüyorum.Hükümetinbuyenigirişimininsonuçlarınıgöreceğiz,bakalım,bizimiçinolumlumuolacak,olumsuzmu? 6)Gerillanınmoralisağlamvesavaşmaazmiartıyor.Bütünkübalılarsavaştaörnekoluyorlar,bolivyalılardaniseyalnızikiya daüçügevşek. 7)Orduaskeriaçıdanyinesıfırolarakkalıyoramaköylülerarasındabaşladığıçalışmayadikkatetmeliyiz,çünkü,korkutarakya dabizimamaçlanınızkonusundayalanuydurarakonlarıbirerhafiyedurumunasokuyor. 8)Madenlerdekikatliam,bizimiçindurumunneolduğunuaçıkçagösteriyor.Bildirimizyayınlanabilirse,işinyolunagirmesikolaylaşacak. Enacilgörevimiz,Paz'lailişkiyiyenidenkurmak,askeri,tıbbigereçlerimizitamamlamakvehernekadarharekatsırasındasavaşçılarınsayısı10-25'edüşüyorsada,kentten50-100kadaradamınseferberedilmesinisağlamak.
Sabahleyin erkenden, hayvanlarla birlikte, tıka basa yüklü olarak yola çıktık. İzimizi iyice kaybettirmeye çalışacaktık. Moroco'ya götüren yolu bırakıp, bir ya da iki km güneyinde bulunan ve göle ulaşan yolda ilerlemeye başladık. Ama ileride ne olduğunu bilmediğimizden, öncüler göndermek zorunda kaldık. Gölün kenarında hayvanlarını otlatan Marcilla ve Küçük Paniagua'yı gördük. Onlara ağızlarını sıkı tutmalarını öğütledik. Şimdi durum epeyce değişmişti. Yaklaşık iki saat yürüdük ve bir derenin kıyısında uyuduk. O noktada biri, akışı izleyerek güneydoğuya, ötekisi, daha bozuk olup güneye giden iki patika başlıyordu.
Radyo, Bustos (Pelao)'un karısının beni burada gördüğünü, ama burada bulunuşumun asıl nedeninin bu olmadığını söylediğini bildiriyor.
Yükseklik 640 metre. (sayfa 147)
23
İki kişi, bu iki yolu keşfe gittiler. Biz de onları orada bekledik. Yollardan biri Rio Seco'nun Piray sularının katıldığı kumların suları emmediği bir yere, yani, pusu yerimizle Florida arasına, ötekiyse, anayoldan 2 ya da 3 saat uzakta terkedilmiş bir tapera'ya götürüyormuş. Keşfi yapan Miguel oradan Rosita'ya çıkabileceği kanısında. Yarın, Melgar'ın Coco ve Julio'ya sözettiği yollardan biri olduğunu sandığımjz bu yoldan gideceğiz.
24
Patikada yaklaşık 3 saat yürüdükten sonra 1000 metreden, 940 metreye indik. Bir dere yatağının kıyısında kamp yaptık. Yol burada biliyor ve yarın günümüzü, en iyi çıkışı bulmaya harcayacağız. Faaliyette olan birçok chaco var ve bunların Florida'ya bağlı olduğu anlaşılıyor. Burası belki de Canaloncs denen yer. Manila'dan gelen uzun bir mesajı deşifre etmeye çalışıyoruz.
Raul, Maximo Gomez okulu subaylarının terfilerinden sözetti ve çeklerin, Vietnam'la ilgili yorumlarını çürüttü. Dostlar bana, yeni Bakunin diyor, şimdiye kadar çok kan döküldüğünden, 3 ya da 4 Vietnam daha olması halinde, daha çok kan döküleceğinden yakınıyorlar.
25
Günü dinlenmeyle geçirdik ve ikişer kişilik 3 grubu çevreyi keşfe yolladık. Coco, Benigno ve Miguel bu işle görevlendirilmişlerdi. Coco ve Benigno aynı yere varmışlar, oradan Moroco yoluna çıkılabilirmiş. Miguel, ırmağın Rosita'ya döküldüğünü ve macheteyle yol açmak gerekse bile, o yönden ilerlenebileceğini kesin bir dille söyledi.
İki harekattan sözediliyor, biri Taperas'da, öteki San Juan del Potrero'da. Bunların aynı grup tarafından yapılmış olması olanaksız; şimdi bütün iş, grupların ya da olayların gerçekle ilişkisini anlayabilmekte. (sayfa 148)
26
Benigno, Camba ve Urbano, Maroco ırmağının tersi yönünde, dere yatağında bir yol açmakla görevlendirildiler. Grubun geri kalanları kampta kaldılar ve merkez grup geride bir pusu kurdu. İlginç birşey yok.
Yabancı radyolar San Juan del Potrero harekatının haberlerini bir yığın ayrıntıyla veriyor: 15 asker ile bir albay tutuklanmış ve soyulduktan sonra salıverilmişler. Aynı bizim tekniğimiz. Bu yer Cochabamba-Santa Cruz karayolunun öte tarafında.
Akşam, 26 Temmuz'un anlamını belirten bir konuşma yaptım: Oligarşilere ve devrimci dogmalara karşı ayaklanma. Fidel, Bolivya'dan da kısaca sözetti.
27
Yola çıkmak için herşey tamamlanmıştı ve pusudakiler saat 11'de yola çıkma emri almışlardı, 11'den az önce Willy geldi ve ordunun orada olduğunu bildirdi. Harekatı kendisi, Ricardo, İnti, Chino, Leon, Antonio, Arturo ve Chapaco gerçekleştirmişler. Olay şöyle geçmiş: Tepede 8 asker görünmüş; eski dar bir yoldan güneye doğru yürümüşler, birkaç havan topu ateşinden ve bir bez parçasıyla işaret verdikten sonra geri dönmüşler. Bir süre sonra, Melgar diye çağıran bir ses duyulmuş, bu Florida'daki olabilir. Bir an dinlendikten sonra 8 genç asker pusuya doğru yürümeye başlamış. Dördü ağır yürüdüklerinden geride kalmış, önden giden dört asker vurulmuş; üçünün öldüğü kesin, dördüncüsü yaralı, belki o da ölü.
Silahlarını ve gereçlerini almak güç olacağından, vazgeçip çekildik ve suyun akış yönüne doğru ilerlemeye başladık. Başka bir boğazda, yine bir pusu kurduk. Atlar yolun ulaştığı yere değin geldiler.
Astım fena sıkıştırdı ve elimdeki yatıştırıcı ilaç da neredeyse bitmek üzere.
Yükseklik 800 metre. (sayfa 149)
28
Coco, Pacho, Raul ve Aniceto, Suspiro olduğunu sandığımız ırmağın döküldüğü yere keşifte bulunmaya gittiler. Oldukça dar bir boğazda yol açarak yürüdük, ama fazla ilerleyemedik. Öncülerden ayrı kamp yaptık çünkü Miguel, kumlara batan ve çakıllarda güçlükle yürüyen atlar yüzünden, çok uzaklaşmıştı.
Yükseklik 760 metre.
29
Suyu bol bir bölgede, yamaçlarında iyi sığınaklar bulunan ve güneye inen bir boğazda yürümeye devam ettik. Saat 16 sularında Pablito'ya rastladık, Suspiro'nun döküldüğü yerde olduğumuzu söyledi, kayda değer birşey yok. Önce, sürekli olarak güneşe yöneldiğinden bu boğazın Suspiro'nun ağzı olamayacağını düşünmüştüm, fakat son dönemeçte batıya doğru saptı ve Rosita'ya açıldı. Saat 16.30 sularında artçılar yetişti. Irmağın ağzından uzaklaşmak için yola devam etmeye karar verdim; fakat Paulino'nun chaco'sunu geçmek için gerekli çabayı harcamalarını istemeye cesaret edemedim. Suspiro'nun ağzına bir saat uzaklıkta, yolun kenarında kamp yaptık. Akşam, 28 Temmuz, vatanının bağımsızlık günü hakkında konuşması için sözü El Chino'ya bıraktım. Sonra bulunduğumuz yerin neden elverişsiz olduğunu anlatarak, sabah 5'te kalkmalarını ve Paulino'nun chaco'sunu işgal etmeye gidilmesini emrettim.
Havana radyosu ordunun kayıplar verdiği ve bunların helikopterlerle taşındığı bir pusudan sözetti, ama ses iyi gelmiyordu.
30
Astım beni epey sıkıştırdı ve bütün gece uyuyamadım. Saat 4.30'da, kahve pişirirken Moro, ırmağı geçmekte olan bir fener gördüğünü haber verdi. Nöbeti almak için uyanmış olan Miguel ve Moro, gelenleri tutuklamaya gittiler. Mutfaktan konuşulanları duydum. (sayfa 150)
- Hey, kim var orada?
- Trinidad müfrezesi. Ve hemen peşinden silah sesleri. Miguel hemen sonra, elinde, bir yaralıya ait bir M-1 ve fişeklikle döndü, 21 kişi Abopo'ya doğru ilerliyorlarmış, Moroca'da ise 150 kişi varmış. Onlara başka kayıplar da verdirdik, ama hüküm süren keşmekeş içinde iyice belirleyemedik. Atları yüklemek epey vaktimizi aldı. El Negro da, düşmandan aldığı balta ve havan topuyla birlikte kayboldu. Saat 6'ya gelmişti ve yükler yıkıldığı için yine zaman kaybettik. Öyle ki son geçitte, cesaretini toplamaya başlayan askerlerin ateşi altındaydık. Paulino'nun kızkardeşi evdeydi. Bizi sakince karşıladı ve Moroco'daki bütün erkeklerin tutuklanmış olduğunu, şimdi La Paz'da bulunduklarını söyledi.
Çocukları acele etmeleri için zorladım ve Pombo ile birlikte ateş altında ilerleyerek, direnişin örgütlenebileceği boğaza gittik. Ben atları sürerken Miguel, Coco ve Julio'yu ileriye gönderdim. Geri çekilecek düşmanı tutmak için 7 öncü, 4 artçı ayrıca, savunmayı pekiştirmek için de geride kalan Ricardo vardı. Benigno, Dario, Pablo ve Camba dağı tutuyorlardı, ötekiler soldaydılar, ilk elverişli yerde durmalarını emretmiştim. Camba geldi, Ricardo ve Aniceto'nun ırmağı geçerken düştükleri haberini getirdi. Urbano, Nato ve Leon'u iki atla gönderdim. Miguel ve Julio'ya da Coco'yu önde nöbetçi bırakarak, araştırma yapmaya çıkmalarını emrettim. Talimat almadan ırmağı geçmişler. Biraz sonra Camba geldi, Miguel ve Julio ile saldırıya uğradıklarını, askerlerin epey ilerlemiş olduğunu, Miguel'in geri çekildiğini ve emir beklediğini anlattı. Camba'yi Eustaquio ile geri gönderdim ve ben de İnti, Pombo ve Chino ile kaldım. Saat 13'de Julio'yu nöbette bırakıp, Miguel'i gidip getirmelerini emrettim. Hayvanları alıp yanımdakilerle birlikte geri çekildik. Coco'nun nöbet tuttuğu tepeye ulaşınca, sağ kalanların ortaya çıktığını öğrendik. Raul ölmüştü, Ricardo ve Pacho yaralıydı. Olay şöyle gelişmiş: Ricardo ve Aniceto ihtiyatsızca ve savunma önlemi almadan ırmağı geçmişler, bu sırada, ilki yaralanmış, Antonio bir ateş hattı kurmuş ve Arturo, Aniceto, Pacho onu almaya (sayfa 151) gitmişler; fakat Pacho yaralanmış ve Raul ağzına gelen bir kurşunla ölmüş. İki yaralıyı da beraberlerinde sürükledikleri bu çekilme harekatı zor olmuş: Willy ve Chapaco[34] ise onlara hiç yardım etmemiş, hele bu sonuncusu. Biraz sonra Urbano, grubu ve hayvanlarıyla, Benigno da adamlarıyla onlara katılmış, öyle ki öbür kanat boşalmış ve askerler oradan ilerleyerek Miguel'i bastırmışlar. Çalılar arasında güç bir yürüyüşten sonra ırmağa varmış, oradan da bize ulaşmışlar. Pacho atla geliyordu, ama Ricardo ata binemediği için onu hamakla getirmek gerekti. Miguel, Pablito, Dario, Coco ve Aniceto'yu sağ kıyıda ilk dere ağzını işgal etmek üzere gönderdim. Biz de yaralıları tedavi etmeye başladık. Pacho'nunki hafif bir yaraydı, kurşun kasıklarından geçip hayalarını sıyırmıştı; fakat Ricardo'nun durumu ağırdı ve.Willy'nin çantasıyla birlikte, kalan az miktardaki plazmamızı da kaybetmiştik. Saat 22'de Ricardo öldü; onu askerler bulmasın diye ırmağın yakınında gizli bir yere gömdük.
31
Saat 4'te ırmak boyunca yürüyüşe koyulduk. Kestirme bir yolu aştıktan sonra iz bırakmadan suyun akış yönünde inişe geçtik. Öğleden sonra, Miguel'in pusu kurduğu dereye vardık; emri anlamamış ve iz bırakmıştı. Akışın ters yönünde 4 km yaptık ve izlerimizi sile sile ormana daldık. Irmağın kollarından birinin yanında kamp yaptık. Akşam harekatın yanlışlarını açıkladım: 1) Kötü kamp yeri. 2) Zamanın iyi kullanılmaması, onların bize ateş etmelerine meydan vermişti. 3) Ricardo'nun, sonra da, onun yardımına giden Raul'un vurulmasına yolaçan aşırı güven. 4) Bütün araç ve gereci kurtarma işinde yeterince kararlı davranamamak. İçinde ilaçlar, dürbünler ve Manila'dan gelen mesajların kaydedilmiş olduğu manyetofonlar, notlar düştüğüm Debray'in ve Trotsky'nin kitapları gibi, kaybı tehlikeli sonuçlar verebilecek bazı eşyalar bulunan onbir çanta yitirmiştik. Bunları ele geçirmenin hükümet için taşıdığı önem ve askerlerin kendine güveninin (sayfa 152) artması da cabası. Hesaplarımıza göre, 2 ölü ve 5 yaralı vermişlerdi; ama ortada birbirine ters düşen iki söylenti var: Biri ordununki. Ayın 28'in de 4 ölü ve 4 yaralı verdiklerini açıklıyor; öteki Şili'ninki. 30 Temmuz'da 6 yaralı ve 3 ölüden sözediyor. Daha sonra ordu, yayınladığı bildiride, bir ceset ele geçirdiklerini ve bir asteğmenin tehlikeyi atlattığını açıkladı.
Bizim ölülerimize gelince: Raul için fazla birşey söylenemez. Çok içine kapanıktı. Pek savaşçı ve çalışkan değildi; hiç soru sormazdı, ama siyasal konularla ilgilendiği belliydi. Ricardo, Küba grubunun en disiplinsiziydi ve günlük çabalar karşısında gevşek davranırdı; ama olağanüstü bir savaşçı olup, Kongo'da İkinci Cephe'nin ilk bozgunu sırasında olduğu gibi, burada da bulunmaz bir mücadele arkadaşı olmuştu. Taşıdığı değer nedeniyle, ağır bir kayba daha uğramış bulunuyoruz. Şimdi 22 kişiyiz; içimizde Pacho ve Pombo yaralı, bense, delirten astım krizlerinin pençesindeyim.