DEMOKRATİK KOMUNALİZM
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın son belirttiği yeni komün anlayışını ve Demokratik Komünalizm ısrarını iyi anlamakta fayda var.

Öcalan daha önce Demokratik Konfederalizm demişti, şimdi ise Demokratik Komünalizm diyor, acaba aradaki fark nedir diye sorulabilir. Yine komüne, sistemi içerisinde merkezi bir önem atfetmesinin anlamı ne olabilir?

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Öcalan'ın düşünce diyalektiği gelişme göstererek devam ediyor. Bu arayışlar onun bir yansımasıdır. Düşüncelerini geliştirmeyle birlikte onları en iyi ifade edecek tanım arayışı da sürmektedir. Zaten Demokratik Konfederalizmi de geliştirirken Öcalan, bu tanımlamanın 'ehven-i şer' olduğunu belirtmişti.

Diğer önemli bir gerçeklik ise, Öcalan geliştirdiği tanımlamaların düşüncelerinin özünü en iyi şekilde yansıtmasını istiyor. Demokratik Konfederasyon tanımı, bizler başta olmak üzere Türkiye kamuoyu ve dış dünya tarafından yeterince anlaşılmayıp, devletçiliğin gölgesinde algılandı. Bizler dahi Öcalan'ın sistemini anlatmaya çalışırken devlet yapılanmalarından örnekler vermeye çalışarak yaptık. Komünal yapının egemenliği ortadan kaldıran özelliğine rağmen, sanki ortada bir egemenlik kuruluyormuş gibi güçler ayrımından bahsettik. Demokratik sistemi, mevcut olanın çerçevesinde algılama daha hakimdi. Türkiye ve dünya kamuoyunda ise, daha çok ayrılıkçı bir sistem olarak algılama geliştirildi. Ulus devletten kopma olarak lanse edildi. Tüm bu yanlış yaklaşımlar, niyetlerin de ötesinde Öcalan'ın geliştirmek istediği sistemin bir çeşit devlet yapılanması olarak anlaşılmasından kaynaklanıyordu.


Komüncü devlet yoktur

Öcalan bu durumu fark etti. Yeterince anlaşılmaması ve yanlış anlaşılmasının eleştirisini yaptı. Bizim için de kafa karışıklığına ve yetersiz uygulamalara değinip sistemi anlatma ve uygulatma açılımlarına devam etti. Bu arada da düşüncelerinin özünü daha iyi ifade edebilecek kavram arayışını da sürdürdü.

İşte Demokratik Komünalizm ve komün vurgularını bu çerçeveden de okumak gerekir. Demokratik Komünalizm, baştan bir devlet benzeşmesine tabi tutulmadan anlaşılmak zorundadır. Çünkü daha önce komüncü ya da komünalist kurulmuş bir devlet sistemi yoktur. Yani konfedere devletler kurulmuş ama komünalist devlet hiç kurulmamıştır. Demek ki 'demokratik komünalizm' tanımlaması demokratik öz toplumsallaşma sistemini anlatmada Demokratik Konfederasyon kavramlaştırmasından daha avantajlı ve daha yerindedir.

Öcalan'ın buradaki kaygısı ideolojik, stratejik bir kaygıdır. Düşüncelerini devletsiz açıklama özelliği taşır. Bu şekliyle, düşünce yapısının gelişimine denk adlandırmalar geliştirirken, kendisinin ideolojik karşıtlarına benzeştirilmesi yoluyla etkisizleştirilmek veya yanlış, yetersiz algılanmak durumunu da gidermek istemektedir.

Öz olarak belirttiklerinde köklü bir ayrım yoktur. Demokratik ulusun kendini örgütlüme ve öz yönetim sistemini ortaya koymaktadır. Yapılan, özü belli oranda geliştirmeye çalışırken onu sağlıklı tanımlamalara kavuşturma çabasıdır. Bir anlamda düşüncelerini daha iyi sistematize etme arayışında, özü iyi ifade eden kavram tercihidir.


Kendi kendini yönetmek

İşte bu tercihte öne çıkan stratejik öğe Komün olmaktadır. Öcalan baştan beri komün tanımına bilinen kalıp tanımlarıyla yaklaşmamıştır. Bilinen ve daha çok reel -devletçi- sosyalist tanım; komünün küçük ve ortakçı yaşam birimi olduğudur. Aslında burada ifade edilmek istenen 'somut'; mülkiyet ortaklığıdır. Kullanılan malların özel mülkiyeti yoktur. Görüldüğü gibi nasıl ki, liberalizmin çekirdek birimi kapitalist aile sayılmışsa, burada da komün tanımıyla sosyalist devletin en küçük yapıtaşı geliştirilmek istenmiştir. Devletçi sosyalizmin ortaklaşması, mülkiyet ilişkisi sonunda devletçi kalmıştır.

Tabii ki geliştirilmek istenen böyle bir komün olamaz. Öcalan devletçi sosyalist sistemi, bireyini, organlaşmalarını, üretim biçimini çok köklü eleştirdi ve buna dayanarak gerçek bir toplumsal sistem önerisinde bulundu. İşte bunun adına Demokratik Komünalizm diyor. Dolayısıyla Demokratik Komün bu sistemin yapıtaşı olacak, ama özgürlük-eşitlik ve demokratiklik açısından çok köklü nitelik değişimleri edinerek.

Bu anlamda Öcalan'da komün kendi kendini yönetmenin adıdır. Demokratik sosyalist yaşamın, ortaklaşmanın, üretmenin öz yönetim birimleşmeleridir. Yani kendi yaşamını devlete bırakmadan, -sosyalist devlet bile olsa- veya herhangi bir partiye, yapıya irade teslimi yapılmadan yaşam organizasyonunu tüm alanlarda yapabilmektir


Özgür komünler komünü

Öcalan, ayrıca, özgür yurttaşın bir sorunu çözmek için içine girdiği tüm etkinliği komün olarak adlandırmaktadır. Yani örgütlü edimlerin tanımı komün olmaktadır. Çünkü bu edimler kendiliğinden uygulamalar olmayıp bireyin ve toplumun demokratik yaşamına aktif katılımı ifade etmektedir. Köprü yapma komünü kurulabileceği gibi, buğday ve meşe koruma ve yaygınlaştırma komünleri de kurulabilir.

Böylece Öcalan'ın önerdiği toplum sistemi, tüm bağımsız-özgür, toplum ve bireyin yararına edimlerin bileşke örgütlülüğü olarak Demokratik Komünalizm olmaktadır ki, her doğru edim ve yaşamsal yapılanma da bir komün olmaktadır. Demokratik Komünalizm, özgür komünler komünü olmaktadır. Bu nedenle Öcalan, bir komünü olmayanı, özgür olmayan ve devlet toplumsallaşması tarafında kalan olarak gördüğü için, özgür olmayanla arkadaşlık yapmayacağını belirterek, komünü olmayanın arkadaşı olamayacağını söylüyor.

SON DAKİKA HABER
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol